emperyalist ülkelerin kullandığı terör örgütü

entry2 galeri
    1.
  1. açılımı "partiya kefere kürdistan" yani kürdistan kafir partisi olan ve bizlerin kısaca pkk diye bildiği terör örgütüdür.

    uyarı: uzunca bir yazıdır. eğer beyin hücrelerin biraz fazla mesai yapsın, sözlükte anket doldurmak yerine birşeyler öğreneyim istiyorsan sonuna kadar oku!

    türkiye 60'lı yıllarda sol hareketlere getirilen serbestlikler sonucu tarihinde ilk defa türkiye işçi partisi gibi bir partiyi milli bakiye sistemi ile vekil seçilen meclise sokabilmiştir. o zamanki tip içinde bugünlerde dahi adlarını duyduğumuz isimler türkiye'ye sosyalizmi getirmek adına faaliyetler yürütüyor, en kötü ihtimalle parlamenter demokrasi içinde işçi hareketlerini örgütlemek istiyordu. partinin bugün pkk sorunu olarak da bilinen kürt hareketine giden en keskin dönemi ise oy oranlarının düştüğü ve emek hareketini temsil etmekten gittikçe uzaklaştığı hareketin siyasi olarak dayanmak istediği tabanını değiştirmek istemesiydi. yıl 1967, türkiye işçi partisi doğu mitinglerini organize etmeye başlar ve yörenin sosyal ve iktisadi geri kalmışlıklarını diyarbakır, tunceli, ağrı gibi kürt kökenli vatandaşların yoğun yaşadığı bölgeleri gezerek dile getirmeye başlarlar. işte tip'in 4. büyük olağan kongresinden bazı satırlar:

    "kürt halkı üzerinde baştan beri hakim sınıfın, faşist iktidarların, zaman zaman kanlı zulüm hareketleri niteliğine bürünen, baskı, terör ve asimilasyon politikası uyguladıkları,
    ...
    partinin kürt sorununa, işçi sınıfının sosyalist devrim mücadelesinin gerekleri açısından baktığını kabul ve ilan eder."

    zamanla, doğu mitingleri ile başlayan ve türkiye'nin yoksul bölgelerinden sadece biri olan bir bölgenin sıkıntısı emek, mücadele hareketinden çoktan çıkmıştı. hareketin adı devrimci kürt hareketi idi.

    aslından pkk'nın temellerinin atılış yılı 1974'tür. bu dönemde yapılan toplantılar ile örgütü kuran kadrolar türkiye solunun kürt sorununun çözümü konusunda yetersiz kaldığı görüşündedir. bu da farklı bir örgüt anlayışını beraberinde getirecektir. o yıllarda ideolojik görüşünü inşa etmeye çalışan apo henüz bu oluşumlar içine tam olarak girmemişti. bu oluşumlar içinde yetişen ve sonradan terör örgütü ile yakın temaslar içinde olacak olan isimler de yok değildi. şimdilerde kendilerni ulusalcı söylemleri ile görsek de aslında bu kişilerin geçmişi buralara dayanmaktadır. yalçın küçük ve doğu perinçek.

    örgütün aslında çok küçük bir de silahsız kanadı vardır. teori olarak mahir çayan'dan esinlenen bu kanat bugün pkk'nın şehir ve üniversite örgütlenmelerinde kendisini gösteriyor. silahlı ve büyük bölümü ise genel olarak marksist bir örgüt olan filistin halk kurtuluş cephesinden etkilenmiştir. bir not: mahir çayan ile tokat'ın kızıldere köyünde jandarmaya ateş açıp da öldürülen isimler arasında bugün bdp içinde milletvekilliği yapan emine ayna'nın amcası ömer ayna da vardı.

    bütün bu anlattıklarımın emperyalist ülkelerin kullandığı terör örgütü ile ilgisi ne?
    bağlantıyı mahir kaynak'ın bir sözüyle yapalım:

    "türkiye'de soğuk savaş döneminde solun arkasında moskova'yı aradım, ingiltere'yi buldum"

    ingiltere...
    ezeli ve ebedi düşmanımız. sadece bizim mi, ortadoğudaki bütün ülkelerin. bölgede üzerinde sırtlanlık yapmadığı ülke yok gibidir. "divide and conquer" metodu ile giremediği ortadoğu ülkesi yok gibidir.

    aslında 150 yıllık bir süreçtir bu. padişah 2. abdülhamid'in ittihad-ı islam politikasını kendi istediği yönde şekillendirememesi sonucu başlayan ve kuzey ırak'ta emellerine girişme işi ile başlamıştır herşey. bölgede petrol olduğunu ilk bulan ve bu uğurda siyasi ve sosyal olarak bölgeyi parçalamyı ilk tasavvur eden ülkedir ingiltere. 1924'e kadar da bunu planlamıştır. fakat 1924'te şeyh said gibi bir kürt feodali son derece iyi kullanarak ara amacına ulaşmıştır. kerkük, süleymaniye ve musul elden gitmiştir.

    geçelim artık pkk'ya. zira yazı gittikçe uzuyor, tarihin tekerrürü anlatmakla da bitmiyor.

    pkk'da tıpkı şeyh said gibi kullanılmıştır. amaç ise bana sorarsanız büyük israil devleti. ingiltere'nin filistin topraklarını satın alarak ortadoğu'ya bela olarak yerleştirdiği israil devletinin sözde vaad edilmiş toprakları. bu toprakları satın alarak elde edemeyeceğini bilen emperyalistlerin geçici federal ya da bağımsız bir ulus devlet modeli ile nihai amacına ulaşması. tabi bu amaçla kurulan bir terör örgütü ve kanalize edilişi.

    peki kim bu emperyalistler? ingiltere, abd ve israil. üçü de farklı bir program ile pkk'yı kullanıyor.

    ingiltere ve güdümündeki avrupa bağımsız bir kürt ulus devleti ile bölgeyi kontrol etmek istiyor. kurulacak kürt devletini bu şekilde nüfuzu altına alıp, petrol kaynaklarına sahip olup, küresel sermayeyi bölgeye götürüp 21. yüzyıl şartlarında sömürgeciliğini devam ettirmek istiyor. hatta eğer bağımsız bir kürt devleti kurulursa türkiye'nin avrupa birliği üyeliği bile gündeme gelebilir, zira bu şekilde hem nüfus olarak türkiye azalmış, hem de sırtındaki yükten kurtulmuş olur. bugüne kadar demokrasimizin! gelişmesi için tanınan süreler, verilen ültimatomlar, ab uyum paketleri, sarmısak, soğan, kokoreç yasakları sizce ne anlam ifade ediyor?

    abd ve israil ise bölgede geçici bir federatif yapı kurmak hayalinde. hatta pek çok kez duymuşuzdur. abd bölgede yeni osmanlıcılık ve federatif islam birlikleri kurmak istiyor diye. mantıklı, zira federal yapılar abd'nin çok daha kolay nüfuz edebileceği bir yönetim şekli. hele ki nato üyesiyseler.

    bütün bu emellerin gerçekleşmesi için eldeki koz: p k k

    bugün pkk'nın silah ve lojistik desteklerinin kimlerden geldiğini sağır sultan dahi duydu. neden terör örgütü avrupa'da yayın yapabiliyor, demokrasileri(!) çok gelişmiş olduğu için mi?
    israil neden apo'yu yıllarca hafız esad döneminde, suriye istihbarat örgütü el muhaberat'ın kucağında yetiştirdi?
    cia, mi6, mossad ajanları neden güneydoğu topraklarında kol geziyor?
    apo değişen ortadoğu stratejileri içinde neden yakalanıp, türkiye'ye emanet edildi?
    terörist şemdin sakık neden tasfiye edildi?
    1993 yılında şaibeli bir şekilde aramızdan ayrılan uğur mumcu, eşref bitlis, cem ersever ne anlam ifade etmektedir.
    keza hiram abas ve turgut özal süikastları...

    bunların hepsi büyük bir bütünün, bir oyunun parçaları.

    parçaların birleştiğini biliyorum.
    0 ...