"bu memlekette" diye başlayan her cümle, kanımca ağza biraz büyük gelir. kaçınırım böyle başlamaktan söze ama bazen söze böyle başlamak da farz oluyor aga!
bu memlekette, kahvede-kıraathanede oturup siyasatten anlamayan ve vatan kurtarmayan bi insan evladı görmedim; ben de dahil. son duble rakıda imf ye rest çekmeyen ve meyhanede beşinci dubleden sonra amerikanın üzerimize kurduğu komploları açık etmeyen bi vatandaş da görmedim; ben de dahil.
hadi abi dürüst ol ya; mutlaka bi mekanda, dandik bi ruh halinde, alelade bir tarihte tüketilmiştir bu diyalog:
- abi biralar nasıl? masadakiler : bilmem, normal bira işte. niye ki?
- ne bileyim tadı bi garip mi ne? masadakiler birer yudum daha alır; "hakkaten ya".
- su mu katıyolar mına koyim? masadakiler : abi olabilir zaten öyledir ya. nası kar edecek aga?
ulan fıçıyla gelen biraya tazyikle mi katacak suyu? nasıl bir servet düşmanlığıdır bu bizdeki? nasıl bir şüpheciliktir? yok abi öyle bir şey. antik yunanda tanrıdan, saf doğru bilgiden şüphe edilmedi bizim şu "aga biraya su mu katmışlar " muhabbetine kıllandığımız kadar.