hakkında pek az şey bilinen gizemleriyle insanı büyüleyen bir dildir.
mesela;
- türkçenin moğolca, tunguzca, korece ve japoncayla aynı kökten geldiğini savunan bilim dalı vardır ki adı altayistliktir.
- türkçe bin yıllar önce yaşayıp yok olmuş sümerce ile komşu bir dildir ve hala dimdik ayaktadır.
- türkçedeki çoğu kök aslında kök değildir. yani şöyle; a(mak) diye bir fiil var ve bu fiilin anlamı ayırmaktır. bu fiilden türetilen kelimeleri incelemek gerekirse; ad: bir insanı başkasından ayıran şey, ayak: insanı bulunduğu yerden ayıran organ, at(mak): bir şeyi bir yerden hızla ayırmak, ayır(mak): adı üstünde bildiğin ayırmak, al(mak): yine bir şeyi bir yerden ayırmak. gördüğünüz gibi hepsi a ile başlıyor yani a(mak) fiilinden bin yıllar önce türemiş ve ayırmak ile alakalı. bu örnek sadece "ayırmak" fiili ile sınırlı değil. sayılamayacak kadar çoktur.
- türkçe etkenlik edilgenlik yönüyle çok basit ve işlek bir dildir. mesela; sevmek, sevilmek, sevdirilmek, sevdirtmek, sevdirtilmek... hepsi ayrı anlamda ve anlamın değişmesi için bir ek yeterli. bazen sadece bir "t" sesi bile anlamı değiştirebilir.