bedevi

entry46 galeri
    20.
  1. bedevi isimli guzel bi siir vardir,

    duydunuz zilin sesini ve aniden
    iniyor hızla ipek perde
    ve sessiz beklenti içinde tümden
    bekleniyor akşam başlasın diye.

    kotzebue (*) değil komuta veren,
    neşeli izleyicileri güldürmek için.
    değil o gayretli sürümü schiller’in
    değil o, öne çıkıp altın sözler döküveren.

    çölün çocukları gururlu ve özgür
    yürüyorlar selamlamak için bizleri
    ama tümden yitip gitti gurur
    özgürlüğünse kalmadı izi.

    hopluyorlar paranın çağrısıyla
    (tepeden zıplayan delikanlı
    neşeyle). sessizler, tümden suskunca,
    tek istisna, şuracıkta ağıt yakanı.

    hayret ve korku içinde izleyiciler
    bu cambazların yaptıklarıyla,
    alkışlıyor onları izleyiciler
    kotzebue’nun zırvalarına nasıl alkış tuttularsa.

    çöllerin göçebe insanları,
    meydan okudunuz yakıcı öğle güneşine,
    arşınlayıp çetin fas’ın yanan kumlarını,
    hurma ağaçlarının eğildiği vadilerde.

    ve el cerid’in (**) uzanıp gittiğiniz
    cennet bahçeleri boyunca.
    cesur akınlara gönül verdiniz.
    attı adımını atlarınız savaş meydanlarında.

    oturdunuz ayışığının saçıldığı yerde,
    palmiye korularının nadir pınarlarında,
    ve sevgili dudaklar, zarif becerileri ile,
    bir çelenk ördüler peri masalındaymışçasına.

    uyuyarak dar çadırlarda öylece
    uzanarak aşkın serin kollarında
    eşlik edene dek güneşin doğuşu, güne,
    böğürdüler develer durmazca.

    hoplayıp zıplıyorlar çağrısıyla paranın,
    değildir bu, doğa’nın çağrısıyla.
    sessizler tümden, gözleri boş onların,
    o ağıt yakan bedevi dışında.

    frederick engels (1820-1895)
    0 ...