11.
cehil cesur olur mottosu ile hareket eden yazarcan beyanatından başka hiç bir şey değildir.tarihi sadece atatürkten ibaret sanan ve atatürk hakkında doğum ve ölüm yıllarından başka bir bilgiye sahip olmayan sığ beyincikten çıkmış bir afkurizmadır.
--spoiler --
bugün çok erken kalkmıştık...
traş olduk. mataralarımızdan birer yudum su içip, toprakla teyemmüm ettik...
siperlerimiz ölüme beş dakikalık mesafedeydi... huşu ile sabah namazını
kıldık. siperlerimizin kenarlarında bulduğumuz çiçekleri sol yakalarımıza taktık...
bugün düğün günümüzdü. gelinliklerimizi giyindik. süslendik.
bayrağımız nazlı nazlı dalgalanıyordu. sanki bize; "bana kan lazım"
diyordu.
derken kumandanın emri okunmaya başlandı.... ""ey yiğitlerim, kahraman
ecdadimin evlatlari, yüce türk milletinin alperenleri, oğuz atamizin
biraktiği mirasa caniyla kaniyla sahip çikan civanmertler, ey
mehmetler...
...
yüreğinizde sönmeyen meşale olan "vatan sevdasiyla" hak peygambere
layik olmak için buraya geldiniz... türk düşmanlarina haddini bildirme
günü işte bugündür... analariniz; sizleri kinalayip yollamişti...
hazreti ibrahim'de oğlu ismail'i mevlaya teslim etmeye götürürken
anasi kinalamişti... allah yolunda vatan uğruna kurban olmaya hazir
misiniz?""
hep bir ağızdan: "allahu ekber allahu ekber la ilahe illahu allahu
ekber allahu ekber velillah il hamd" sesleri ile çanakkale "vatan
vatan" diye şahlanıyordu....
kumandan emri okunmaya devam ediyordu;
"yarin sizin yüreklerinizdedir... yarin sizi rahmetle, minnetle,
şükranla anacaktir; bu memleketin öz ve has evlatlari.... sizi
unutanlari; sizin mübarek kanlariniz boğacaktir.... yarinlara mutlaka
mutlaka türk güneşi doğacaktir.."
hep biz ağızdan: "allahümme salli alâ seyyidina muhammedi'nin neybiy
ül ün biyül ve alâ alihi ve sahbihi ve sellim" nidası yükseliyordu;
siperlerden...
süngülerimizi kuşandık... musaflarımızı çıkardık. allah'ın ayetini
okuduk. manevi iklimi ruhumuza dokuduk. ilk harekât başladı; "allah
allah" sesleri boğazın hırçın dalgalarında yankılanıyordu...
ilk gidenlerin adından; musaflarımızı açıyoruz. ayetlerimizi
okuyorduk. hemen ardından "allah allah" diyerek; vatana kurban
oluyorduk....
bölük bölük, dalga dalga ölümlere koşuyorduk. bedrin arslanlarıyla
coşuyorduk....
biz kayseri lisesi öğrencileri....
biz galatasaray lisesi öğrencileri...
biz istanbul tip fakültesi öğrencileri....
biz balikesir gönüllüleri...
bugün 18 mart;
sol yanımız vatan diyor.... anamız da vatan demişti... anamız bizi
yollarken; "unutma yavrum, kınalı kuzum, unutma evladım, duyduk ki;
düşman çanakkale'yi geçmek istemiş.... senin anan benim... babandan
başka el elime değmedi... babanın elinden başka el, saçımın teline
değmedi....
biz sizi bağrımıza gömdük.... biz sizi nurlu diyarlarda hazreti hamza
ile gördük.... gün eğleşme günü değil,,, biz vatana destan olasınız
diye sizi yolluyoruz... gururumuz olun... hak peygambere lâyık olun...
mabedinizi kanlarınızla koruyun" demişti....
yavuklumuzun verdiği mendili çıkarıp, siperlerimizin kenarından
kopararak sinemize taktığımız gülü sardık...
ve; sıra bize gelince; vira bismillahlarla ayağa kalkıp, siperlerden
şahadete koştuk....
süngü şakırtıları... etlerimize süngü girişleri ile "hışşşş"
sesleri.... "eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü.........."
seslerimize karışıyor... sırasını bekliyenler... "vatan sağolsun"
diyordu... onlarda ardımızdan yürüyordu...
bitmiyordu düşman,
vuruldukça çoğalıyordu türk
gün öğlen olmuş.... kopan kollar, bacaklar, siperler kan gölüydü....
çanakkale'de vatan yaziliyordu...
siperlerden;
ezanlar okunuyor...ezanin manevi havasiyla yüreklerimize ilahi bir
kudret dokunuyordu....
mataralarımızdan iki yudum su içtik. teyemmümle abdest tazeledik...
bulunduğumuz siperde gönlümüzü kâbe'ye çevirdik...
huşu içinde kâbe'ye gidip geldik.... huşu içinde resulü zişan
hazretlerinden yardım istedik.... "ya muhammed haçli azdi, haçli
müslüman kani içiyor. övdüğün fatih'in emaneti olan istanbul'a göz
dikmiş, çanakkale'yi geçeceğim diyor... biz "hubbül vatan minel iman"
hadisi şerifine riayet edip set vurduk.... geçit vermiyoruz.... bize
derman vermesi için dualarina, sana muhtaciz ya muhammed" ...
dedik....
bilinmeyen sirlar alemi... bulut olup iniyor.... düşman askerinin
üstünü kapliyor... sonra onlari alip başka alemlere götürüyordu....
satuk buğra... gündüz alp... eyüp sultan...ulubatli... osman bey..
alparslan... ertuğrul gazi... şeyh edebali.... analar anasi hayme
ana... yavuz sultan.. hazreti fatih ayağa kalkmişti...
hazreti muhammed oradaydi....
bugün 18 mart;
gün akşama varıyordu....
bütün haçlı bir olmuş inatla saldırıyordu....
haçlı türk'ün iman gücünü anlamıyordu...
haçlı türk'ü tanımıyordu...
türkün iman dolu sinesi.... haçlıyı durduruyordu.... düşman;
çanakkale'yi geçemiyordu....
bugün 18 mart;
doksanbin vatan evladı.... çanakkale sırtlarında... kefensiz .....
yaşimiz 16- 20 .....
siz gülesiniz... gülerken de bizi bilesiniz.... ardimizdan
gelesiniz.... çanakkale'de geçilmez kale olasiniz diye....
çanakkale'ye gelirken dönmeyi düşünmedik...
kim ki; bizim istirahat ettiğimiz toprakların üstünde domuz otlatırsa,
kemiklerimiz sağa sola uçuşurken.... seyirlik edene de, benim vatan
olmuş ruhumun bir parçası toprağın üstünde iken, benim kemiklerim
toprağın üstünde iken, göre göre benim vatan yaptığım bu toprakları
gezen bedene de,,, böylelerine hakkını helal edenede yazıklar olsun...
benim kanlarım onlara haram olsun...
öz ve has vatan evlatlari dününe layik olsun...
dün vatan olanlara
bu gün fatiha okusun
bu gün 18 mart....
--spoiler --