insanlar her şeyin kafasında oluşturduğu, fantezilerinde kurduğu şekilde cereyan etmesini bekliyor. herkes benim gibi düşünsün, kimsenin düşüncesi benimkilerle ters düşmesin, kimsenin entry'sini okurken rahatsız olmayayım. ama sözlük kültürü dediğimiz şey bu mudur? hiç mi eski, underground zamanlarında ekşiye takılmadınız, ha ibneler? sözlükler her türden farklı insanı bir araya getirip karşılıklı düşüncelerine, yorumlarına yataklık etmekle beraber ortalamasını kullancıların oluştuduğu, yarattığı platformlardır. pkk'lısı ülkcüsüyle beraber; yobazı atesit'i ile beraber geçinir giderler. nedir bu tahamülsüzlük? nedir bu bitmek tükenmek bilmeyen yakınma?
yok efendim sözlükten soğuma nedenleri, yok efendim şöyle yazarlar, böyle yazarlar, yağsız kazığa oturtulması gereken yazarlar, bok gibi yazarlar, bilmem neyleri bilmem ne eden yazarlar.. artistlik yaprken niye kendinizi ifşa edip göt ediyorsunuz? bir durun ya! böyle değil abisi! harekete tahammülü olmayana hareket hakkı verilmemeli. koşut düşünceleri paylaşan yazarlar birbirlerini sıvazlayıp yağlarken sorun yok da, karşıt düşünceleri paylaşan ve karşı karşıya gelen yazarları görünce bu sızlanma, ağlama niye? elbette sözlükler insanların birbirlerini karşılıklı aşağılamak için kullandığı bir mekan haline gelmemeli; ama sözlüklerde de bir dinsiz bir imansızın altında kalması yakınılması gereken bir şey olmamalı her zaman, değil mi götverenler?