kitabın girişinden hemen önce y. k. karaosmanoğlu'nun çevirisiyle marcel proust'tan bir paragraf karşılar sizi:
"alakamızı uyandıran bir kimseyi, bizce meçhul ve meçhullüğü derecesinde cazibeli bir hayatın unsurlarına karışmış sanmak ve hayata ancak onun sevgisiyle girebileceğimizi düşünmek bir aşk başlangıcından başka neyi ifade eder?"