kalbini, gözlerini, hayatını verecek, en güzel anı ona adayacak bayanın, gel evlenmeden beraber olalım ne var bunda, hayat devam edecek, onca kız sevgilisiyle yaşıyor ne olacak diyen sevgilisinin aynı zamanda başkalarıyla her türlü beraberliği yaşadığını öğrenmesiyle, kendisininde tasvip etmediği bir birliktelik yaşaması.
aşk ve ceza adlı dizide bunun bir örneği var. gerizekalı oluşu da sen bana aitsin kızım, benden başkası sana bu kadar kimse iyi olmaz deyişinden olsa gerek, kız da ona inat başkasıyla oluyor, al madem hayatıma devam edicem, al sana bomba diyor.
ancak günlük hayatta bekarete önem veren erkeklerin %90 lık bir kısmı, kız arkadaşından birliktelik yaşamasını teklif ediyor. bunu kabul eden kız kaşar, kabul etmeyen fahişe, elleten, dokunduran o.rospu oluyor. sevgilisini en kötü gününde arayan kızımıza sevgilisi yüz çeviriyor, sen bana ne verdin ki ben sana ne vereyim diyor. damara basılması yok mu! o da yıkıyor bir nevi. bekaret gidince namus da gitmiş oluyor, peki neden istiyorsun a kardeşim!
o kızımızın da bir nefsi var, damarına basıp aklına niye sokuyorsun evladım. eğer bir şeyler arıyorsan, günahı alınacak insanların niye kanına giriyorsun.
ben anlamadım. herkes birbirinin koynunda, kim kime, dum duma olmuş. kimi savunacağımız şaşırır olduk.
edit: koç sen kafana tokadan başka bir şey takma istersen, bak keyfine.
