kibirli profesörün çöktüğü an

entry3 galeri
    ?.
  1. Bir üniversite profesörü öğrencilerine
    şu soruyu sorar;
    - 'Var olan her şeyi Tanrımı yarattı?'
    Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar.
    - 'Evet her şeyi Tanrı yarattı!'

    Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine
    'evet efendim' diye yanıtlar.

    Profesör devam eder;
    -'Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan
    var olduğuna göre şeytanı da Tanrı yaratmış
    olur ve çalışmalarımızda uyguladığımız
    'Kesinleştirme' prensibine göre de Tanrı şeytandır.

    Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır
    ve yerine oturur. Profesör ise öğrencilerine
    bir kez daha Tanrı'nın içindeki kaderin bir
    efsane olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.

    Bu arada bir öğrenci ayağa kalkar ve;
    -Bir soru sorabilir miyim profesör? der. Profesörde
    sorabileceğini söyler.

    Öğrenci ayağa kalkar ve 'Soğuk var mıdır? diye
    sorar.

    Profesör; Nasıl bir soru bu böyle, tabi ki
    vardır ' diye yanıtlar. 'Sen hiç soğuktan
    üşümedin mi?'

    Öğrenci ; -'Aslında, fizik yasalarına göre soğuk
    yoktur. Yaşamda/realitede biz soğuğu sıcaklığın
    yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler
    o enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa
    onu deneyimler. Örneğin, Absolute 0 (-460 derece F)
    sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı seviyedir).
    Tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri
    bozulur ve değişir. Soğuk yoktur, o yalnızca
    sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif
    etmek için yarattığımız bir kelimedir' der ve devam eder,

    - Profesör, karanlık var mıdır?

    Profesör ;
    - 'Tabi ki vardır'.

    Öğrenci yanıtlar,
    - 'Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü, Karanlıkta
    yoktur. Yaşamda/realitede karanlık ışığın yokluğudur.
    Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız.
    Gerçekte, biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz
    ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları
    üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz.
    Bir basit ışık işini karanlık bir mekanı aydınlatarak
    karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar.
    Siz belli bir mekanın/uzayın ne kadar karanlık
    olduğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını
    ölçersiniz! Bu doğrudur değil mi? Karanlık insanlık
    tarafından, ışığın olmadığı yer/mekan için kullanılan
    bir kelimedir.

    Son olarak öğrenci profesöre gene sorar;
    - 'Efendim şeytan var mıdır?

    Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar;
    -'Tabi ki, açıkladığım gibi, biz onu her gün ,her yerde
    onu görürüz. Şeytan/kötülük bir kişinin
    başka bir kişiye her gün sergilediği insaniyetsizliğinin
    bir örneğidir.O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda,
    şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın kendisinden
    başka bir şey de değildir.' der.

    Öğrenci devam eder;
    - 'Şeytan yoktur efendim. Yani o kendi başına yoktur.
    Şeytan basit olarak Tanrının yokluğudur.O aynen karanlık
    ve soğuk ta olduğu gibi insanın tanrının yokluğunu tarif
    etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir.Tanrı
    şeytanı yaratmadı. Şeytan/kötülük insanın tanrısal
    sevgiyi yüreğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin
    bir sonucudur. O aynen sıcaklığın olmadığı yere gelen
    soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir.

    Profesör yerine oturur. Genç öğrencinin adı
    Albert Einstein'dir.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük