ben inanıyorum ki başka hiçbir milletin torunları bu denli şanlı tarihe sahip olmadı..olamaz da...
nasıl cihad için dört nala at süren, kelam taşıyan sahabeler önden giden atlı idiyseler, vatan toprağının tek karışını vermememek için anasından,yardan ve serden geçen; geri dönmeyi hiç hatrına getirmeyen ecdadımız da öyledir.
anası oğulsuz kalma uğruna, "ya gazi ol, ya şehit!" diyecektir belki de henüz 17sindeki kuzusuna..kına yakacaktır saçına; yüreği dağlardan engin kahramanımın..
ve atalarımın mandasız, türk bayrağı altında, hür bir diyar bırakmak için, türlü cefanın sefasını süren ben;,ve benimle birlikte serde gençlik türk evladının ahvalı:
çanakkale gezisinde; seddülbahirde,kilitbayırda,gelibolunda,arıburnunda ayakların yere basarken ürkmedin mi?
kim? hanginiz rahat bastı..
toprağı kızıldır bu kalenin..vatan şairi tasvirlermiş ya hani; şüheda fışkıracak sanırsın...
incitirim yazıktır deyip de, siperlerin içinden tasavvur edersin o müthiş hengameyi...
eder ve gözyaşı akıtmayı riyakarlık sayarsın,
okudukça mezar taşlarının üstündeki 16lıları, 17leri 20leri..
fatihalar boğazında düğümlenir...
vatanının, milletinin derdine bu denli sadık cedde sahipken,kendi sadakatsizliğini anlarsın.
milleti için birşey yapmamanın, ihanetin ve dalaletin ta kendisi olduğunu anlarsın...
ülkesi için ne yapması gerektiğinin hala bilincinde olmayan delikanlı olduğunu anlarsın...
bir fatih anası nasıl olunur onu anlarsın...
fakat geç anlarsın ya, olsun...
aman genç! tek anlayasın...
hepsi,
250 binden fazlası yiğit,
şarkta ve garpta
sarıkamışta trablusgarpta çannakkalede...
memleketin her yerinde, tek bayrak için tek vatan ve millet için verdi canını...
tek sen rahat et diye...
türk genciysen aklından çıkarma destansı tarihini..unutma ,unutturma !