sanırım bahsedilen sebeplerin ikisi de geçerlidir. hem hayran kaybetmek istemediği için suya sabuna dokunmayan komedyenler, hem de resmi kaynaklardan göreceği baskıyı gözü kesmeyenler. iki gruba birden dahil olanlar da vardır elbet.
kitleyi geniş tutmak isteyenler yeteneklerine gem vurdukları için kendilerini affedebiliyorlarsa, herkesi aynı anda güldürebildikleri sürece göze batmazlar.
ifade özgürlüğünün güvence altına alınmadığı bir ortamda ömürlerini hapiste geçirmek istemediği için dillerini tutanları ise isteyen istediği kadar ayıplasın. dokundurdukları taraf ne olursa olsun onların yerine veya onlarla beraber mahkemelerle, hapisle, ve para cezalarıyla cebelleşmeyi göze almadıktan sonra kimsenin ağzını açmaya hakkı yok.
ifade özgürlüğü yasalar tarafından güvence altına alındıktan sonra ise, "aklıma siyasi espri gelmiyor" diyen bir komedyenin ya emeklilik vakti gelmiştir, ya da tek endişesi cebini doldurmaktır.
günümüz şartlarında yıllardır kendilerine açılan davalara rağmen hala siyasi mizah yapmaya devam eden leman ve diğer mizah dergilerinin, ve programı yayın yasaklarına maruz kalmasına rağmen amme hizmetine devam eden levent kırca'nın ise sadece önünde saygıyla eğilinir.