gözü yüksekte olan her birey gibi karması yüksek olan yazarlar da gerçekleri bir kenara bırakıyor. ne yazıkki acı bir gerçek. sırf karma uğruna kendi doğrularını, toplumsal gerçekleri gözardı ediyorlar, bir nevi şakşakcılık, yalakalık yapıyorlar.
inanın bana karması yüksek yazarların gözümde zavallılar, loserlar kadar değeri yok. yapacağı kıçı kırık iki espri peşinde koşan, laylaylom yaşam tarzını benimsemiş, toplumsal olaylara hiçbir şekilde duyarlı olmayan ki olsa bile her zaman bilinen şeyleri tekrarlayan yazarların ne gibi bir değeri olabilir ki? halbuki diğer yandan karması eksi üç yüzlerde, dört yüzlerde ve daha kötü olan onlarca yazar gerçekleri yazmasına rağmen, feleğin tekerine çomak sokmasına rağmen, duyulmak istenmeyen ama toplumsal bir gerçek olan olguları harfler eşliğinde yüksek sesle sözlüğe dökebilmesine rağmen günah keçisi oluyorlar. adalet bu mudur?
karmam şuan itibari ile eksi üçyüzlere gelmiş durumda ve insanlıktan çıkmış ibaresi gözüküyor. gerçekten çok yazık. ben ki entelektüel birikimi yüksek, uludağ sözlük'ün parmak ile gösterilecek üç-beş yazarından biri olmama rağmen bu ibareyi bana layık görmüşler. peki neden?
çünkü gerçekleri yazıyorum, adalet kılıcım ile doğruları gösteriyorum, topluma duyarlı bir birey olaraktan realist bir tavır sergiliyorum. diğer taraftan anket dolduran, boş bakınız veren iğrenç zavallı mahlukların karması pozitif yönde.
haftanın en iyi entrylerine girebilmek için kıçını yırtan, kişiliğini satan garibanlar sözlükte el üzerinde tutuluyor. yapmayın etmeyin arkadaşlar, bu sözlükte gerçekleri yazabilen kişiler karması negatif yönde olanlardır. gerçeklerden bu kadar uzak olmayalım, bu serzenişe kulak verelim.