hollanda'da bisiklet insan hayatının olmazsa olmazıdır. küçük büyük bütün şehirlerde her yer bisikletle doludur. hatta denilebilir ki, insan nüfusundan fazla bisiklet vardır. polisin tahminine göre, senede, dolaşımda olan bisikletlerin yaklaşık %50'si çalınır. bu ülkede yaşayıp bisikletle henüz temas etmemiş olmak, fotoğraf çekmeyen japon olmaktan beterdir.
Bisiklet trafiği:
efendim, bu naçizane ülkede bisiklet yolları, yaya ve motorlu araç yolundan ayrıdır. genelde şöyle bir tasarım kullanılır: en dışta yaya kaldırımı, yanında bisiklet yolu ve en içte motorlu araç yolu. aynı şekilde yolun diğer tarafı.
bisikletler aynı arabalar gibi yol alır. motorlu araçlarla aynı yönde seyredilir*. hata kaza ters yöne girerseniz bisikletle, kızgın bakışlara ve belki küfürlere maruz kalırsınız. ayrıca kavşaklarda yaya ve bisiklet ışıkları ayrıdır. ışıkta durup bisikletli düğmesine bastığınızda size kırmızı yanarken yayalar karşıdan karşıya geçiyor olabilir. bisikletle dönüş yaparken eğer arkanızda birileri varsa mutlaka eliniz ile döneceğiniz yönü belirtin aksi halde ya çiğnenirsiniz ya da küfür yersiniz. eğer gece sürüyorsanız bisikleti ve polis varlığını hissederseniz mutlaka ışığınızı yakın...
Bisiklet kullanan insanlar:
1)öğrenciler:
bu guruba dahil olan bisiklet kullancıları, günün erken vakitlerinde çılgın gibi sürerler. hızlıdırlar. zira bir yere geç kalmışlardır ya da kalmak üzerelerdir... öğrenci milleti.
2)çılgın anneler:
bu insanların bisikletlerinin gidon kısmında ve/veya arka çamurluğunun üstünde bebek-küçük çocuk sandalyeleri olur. başka bir türü ise bisikletin arkasına bağlı üstünde minik bir flama takılı olan üstü kapalı çocuk römorkudur. Evet bu anneler çocuklarını böyle fedakarca taşırken genelde ellerinde veya çantalarında alışveriş yaptıkları yerden aldıkları nesneleri taşırlar. çok profesyonellerdir, hiç düşmezler. en azından ben görmedim. tabii ki bisikletin gidon üstü sandalyesinde oturan çocuk şen şakrak etrafa bakarken arkada kalan çocuk somurtur. bu durumun üstesinden gelebilmek için farklı binişlerde çocukların yeri değiştirilir. annelikten midir bilemem, bu insanların önüne çıkmayınız, ezerler. acımazlar.
3)sağa sola bakınarak giden yaşlı amcalar:
efendim bu amcalar; artık ununu elemiş oldukları için salına salına, sağa sola selam vere vere, yavaş yavaş ilerlerler. zil çalarsanız hemen kenara geçerler, geçmenize izin verirler.
4)5 derece hava sıcaklığında mini etekle bisiklet süren kadınlar ve genç kızlar:
bu insanlar üşümemekte midir, yoksa üşüyüp de karizmayı çizmemek için çaktırmamaktadırlar mı bilinmez? her gelen yabancı insan bu durumu garipserken, mini etek giymiş bisiklet sürücüsü: "aaa niye garipsiyorsunuz" gibi insanlara bakar. öyle böyle değildir, kış günü insanın kabası donarken, bu insanların altı kesilmiş şeker çuvalı prensibiyle çalışan o minik etekleri giymeleri anlaşılamaz.
5)
kafasına kaskı geçirip kendini yola atan pıtırcıklar:
bu gurup genelde 4-6 yaş arası çocuklardan oluşur. görülebilsinler diye fosforlu şeyler giyerler. olmazsa olmazları kasklarıdır. korkarlar büyük bisikletlerin dünyasından. yanlarından geçen koca tekerleklilerin dünyasında adeta don kişot gibidirler.
6)reper ve rocker olarak tarif edilen insanlar:
bu insanları o abartılı kıyafetleriyle, zıttırk 10 yıllık bisikletlerin üstünde görmek gariptir. en azından benim için. düşünün bir kere: kendini iskandinav metal rüzgarına kaptırıp 60 cm. paçalı pantolon giyen rocker insanlar bisiklet kullanmaktadır. türkiye'de olsa, aaahahahahaaha nasıl metalci, nasıl rocker bu diye alaya alınır. zira bu insanlar cooldur, cool bir insan asla bisiklete binemez ama hollanda işte illa ki sizi bisiklete bindirecek.
7)yaşlı teyzeler:
genel hollanda yaşlı insan topluluğunda olduğu gibi oldukça şirindirler efendim. yanlarından geçerken şöyle bir kafanızla selam vermek kendilerini çok mutlu edecek ve hemen teşekkür edeceklerdir. genelde yavaş kullanırlar ve oldukça temkinlidirler.
8)yarış bisikleti tarzında bisiklet süren genç kızlar:
genelde bu kızlar çekici gelmiştir bana...
9)iki kişilik bisiklet süren karı-koca:
efendim bu insanlar halen fena halde aşıktırlar birbirlerine. bisikletlerini bile ayırmaya kıyamazlar ve bütün yolculuk boyunca bıdıbıdı bikbikbik konuşurlar. sevgi pıtırcıkları.
10)bilmem kaç tane vitesi olan garip donanımlı bisiklet kullanan bıçkınlar:
bu insanların yanınızdan geçmesi bir anda oluverir. genelde bisiklet kullanmaktan kaynaklı kafam kadar bacak kasları vardır ve yaz-kış farketmez sürekli tayt giyerler.
11)yatay sürüşlü bisiklet kullanan cool insanlar:
bu sürücüler, diğer insanların boy kısalığı sebebiyle yaşadığı, yere basmak için illa ki koltuktan inme ihtiyacını hiç hissetmezler. ışıkta beklerken yanınızda bir anda boylu boyunca uzanmış takım elbiseli bir adam beliriverirse şaşırmayın ve de korkmayın. o yatay sürüşlü bisiklet kullanan zararsız biridir.
12) tek tekerlekli bisiklet kullanan kitap kurdu ve/veya tıkınan tipler:
bu insanlar öylesine okuma hastasıdır ki, bisikletin üstünde geçirecekleri vakti bile okuyarak harcarlar. diğer bir kısım ise tek tekerlekli bisikletini kullanırken mutlu mesut yemek yiyen insanlardır...
evet efendim. kısaca böyle betimlenebilir, hollanda ve bisiklet kullanan insanlar. başta dediğim gibi, eğer hollanda'da yaşayacaksanız mutlaka bir bisiklet almak zorunda kalacaksınız...
