türkiye´den cikmis "ilk" kendine güvenen ve yetenekli futbolcudur. kendine ne kadar güvendigini brezilya macinda roberto carlos´a yaptigi hareket de ispatlamistir. digerleri gibi hic ürkmeyen, cikip oyununu oynayan bir adamdi. türk futbolunda ilhan mansiz gibi, "yabanci" ya da "ünlü" (ki roberto carlos o ona o hareketi yaptiginda cok ünlü bir futbolcuydu) futbolcularin karsisinda eli ayagi titremeyen, rakibin karsinda top onun ayagindayken topa direk hamle yapabilen, artistik hareketleri sahaya yansitabilen, birkac futbolcu daha olsaydi, türk futbolu bugün bambaska bir yerde olurdu.
mesela bak, bir sergen yalcin vardi, o özgüvene sahip, bir de ilhan mansiz....aslinda bircok futbolcu daha o kendine güvene sahip olsa, aynen o seviyede futbol oynayabilirler, ama iste sahya ciktiklarinda elleri ayaklarina dolaniyor. hele yabanci sahalarda kayboluyorlar...yabanci adam öyle mi ?...ingiliz , aksine seni kücümsüyor, sana karsi "bu nasilsa hödük" havalariyla oynuyor...sen de ona karsi "annneeeee, n´apcam lan ben simdi" diye korka korka oynuyorsun. 8 tane yiyiveriyorsun.
türk milli takimi 8-0, besiktas liverpool´a 8-0 yenildiyse, o isin arkasinda "derin bir korku, derin bir asagilik kompleksi" olmalidir. ilhan mansiz o korkuya sahip olmayan birisiydi. zaten almanya dogumludur. futbolun da diger herseyin de ilk basi kendine güvendir.