mevzu, sportif başarı olmamasından kaynaklıdır zaten... 2003 yılıydı sanırım; beşiktaş ve galatasaray avrupa şampiyonlar ligi maçlarını uefa'nın aldığı "türkiye'de güvenlik olmadığı" gerekçesiyle almanya'da oynamak zorunda kalmıştı. hem de konuyla uzaktan yakından alâkaları olmadığı hâlde... hem de güvenliğin iki stadyumda da en üst düzeyde tutulacağı kesin olmasına rağmen... bu karar tüm türk insanına göre hatalıydı. ve heryerde eleştirildi bu. pek çok yabancı otorite tarafından da eleştirildi. zirâ mantîken sporcunun sorumluluk alanında olmayan bir konuydu. burada da aynı şey geçerli;
- olayları çıkaranlar provakotörlerdir; herhangi bir ceza alıp almadıkları bilinmiyor,
- sahaya taş atmayan taraftar, takımını izleyememekle cezalandırılıyor; - kaldı ki bu maç, sahaya ilk taşın atıldığı maç değildi ve son olmayacaktır, fakat zannediyorum bu sebeple ilk defa hükmen mağlup edilen takımın maçıdır-
- diyarbakırsporlu sporcuların olayla hiçbir ilgisi yoktur,
- bursaspor, ismini inkâr edercesine maçı, "spor yapmadan" kazanmıştır.
bu karar her türlü fiyaskodur ve bir federasyon rezilliği olarak kalacaktır. maalesef lobi faaliyetleri bir kez daha sporun önüne geçmiştir.