çok mütevazi bir insan, geldi sahneye çıktı, provasını yaparken bi oraya bi buraya gitti, sesi kontrol etti. kendi bağlamasının akordu bittikten sonra arif hocanın * bağlamasını eline aldı, bir de onu akord etti. akord etmekle kalmadı çalmaya başladı, ardından da ekledi; "biz şimdi çalıyoruz da hoca vurunca bundan farklı ses çıkar, o gelince tekrar ayarlama yapılır." dedi.
konseri sırasında hepimizi büyüledi, şelpe attığı sırasında nadiren açtığı gözlerle buluşan bir kaç göz kör oldu.
bir de anısı anlattı;
"sene 1994 ben arif hocamla * birlikte ilk konserimi vereceğim, bileti bir ay önceden almışım odama koydum her gece ona bakıp uyumaya çalışıyorum. neyse konser günü geldi ben dedim arif hocamdan önce çıkayım, hocamla beraber çalamam ben. beni hocamdan önce aldılar sahneye, çalmaya başladım ben bi ara alkış kıyamet kopuyor salonda ben de gencim o zamanlar alkışın şevkiyle attım tezeneyi elimden vurdukça vuruyorum kendimden geçmişim. sonra konser bitti bi baktım en önde arif hoca, meğer o alkış kıyamet arif hocanın salona girişiymiş."
diye bizimle paylaştığı anısından sonra, onun için avuçlarımızı patlatırcasına ayakta yaptığımız tüm alkışları, kendisinde olan emeğinden ve ona olan saygısından dolayı hocasına * armağan eden güzel insan.