hayat bazen ağır yükler bindirir ya insanın omuzlarına... sıkıldığınız, daraldığınız ama hiçbir yere kaçamadığınız zamanlar olur ya... avazınız çıktığı kadar bağırmak istersiniz ama yapamazsınız ya... işte o zaman dindirsin istersiniz bir şeyin ruhunuzdaki kabaran dalgaları ve gecenin karanlığında kaybolurken mırıldanırsınız, günü ve kendinizi özetleyerek!
zaten ıslağım boğazın ortasında
yaşlarım gizleniyor damlalarında
durma, yağmur durma
cilalanıyor ruhum istanbul sağnağında
damlalar karışmış elmacıklarıma
durma, yağmur durma…
okunmuyor adı artık yıldızlarda
ayrılık yazıyor arkası yarınlarda
sorma bana, sen de onu sorma
sorma, sorma doldur boğaziçini
sen doldur ben içerim efkarımla kana kana
durma, durma doldur boğaziçini
sen doldur ben içerim yalanlara kana kana
durma, canım cayır cayır yanıyor
söndür yalvarırım durma n’olur durma