televizyon her ne kadar asrın buluşu olarak nitelendirilse de zamanında olumlu yönde değerlendirmeler, görüşler ve düşünceler olsa da kendi adıma bir birey olarak şunu söylüyorum ki;
televizyon çağın vebası/uyuşturucusu/aptal(ların) kutusudur. önümüze gelen her bilgiyi/eğlenceyi/haberi birer hazır lokma gibi ne çabuk da yutuyoruz öyle! hayatlarımızın içine nasıl bir yılan gibi sessiz sedasız girdiğini, beyinlerimizi nasıl bir vampir gibi emiyor sanıyorum ki hz televizyonun karşısındayken anlamak mümkün olmuyor... gittikçe yozlaşan toplum ve yaşayışlarımızın sebebini; ona biraz geriden durup da izlersek yüzdelik büyük bir bölümün televizyon olduğunu elbet göreceğiz...
ha şimdi bir çok çatlak sesin "elinde kumanda var kardeşim, beğenmiyorsan kanal değiştir" diyeceğini duysam da "sağır kurbağa olup duymazlıktan geleceğim" cünkü içine bir hortum gibi çeken televizyon bir kez karşısına oturdun mu oldukça zor irade yaratıyor her birimizde... buna mukabil izlenecek şeylerin sadece izleyeceğiniz programlar dahilinin haricinde açılmaması hayatınızın vereceği en önemli karar olmalıdır...
bugün yarın yaşamlarınızda bir şeyler ters giderse, başınıza olmadık işler gelirse ve cocuk kardeş yahut aileden birilerinin absürt yaşamlarına denk gelirseniz bu söylediğim sözler kulaklarınızda çınlaması temennisiylee...
"bir dolma kalem vardı biraz da yobazdı! * tv konusunda haklıymış" diyeceksiniz.. benden bu kadar, haydi sağlıcakla...