hayatı garip bir kıskaca sokan , bütün benliği sarıp sarmalayan bir korku. sadece üç ay kalmışsa mezuniyetinize ve kestiremiyorsanız olup bitecekleri bu korku kabusa dönüşür. şuan kendine ait bir evin , koltukların , halın , televizyonun varsa ve varsa evinin her köşesine sinmiş özgürlüklerin karabasana dönüşür kabusun.
mezun olunca evsiz kalacakmış gibi hissediyor insan. baba evine dönmek istemiyor. üniversite okuduğu şehirde kalıp kalmamakta kararsız kalıyor. lanet bir sistemin uydurması kpss belirlesin geleceğini hiç istemiyor. ki zaten kpss yi kazanamassam fikri duruma iyice vehamet kazandırıyor.
arkanızda eğer okulu uzamış bir sevgili bırakmak istemiyorsanız; ya o şehirden gitmemeniz gerekiyor , ya da uzaklıkların ilişkinizi harap etmesi gerçeğine göz yummanız...
sonra içiliyor bol köpüklü türk kahveleri. fincanlar ters kapatılıyor. fallar bakılıyor bir ümit gelecekten bir haber gelir diye.
geceleri dua ediliyor , okulda , stajda , kpss kursunda yorulmuş beden yastığa beş kala sızmassa. bazen güzel rüyalar görülüyor uykuda. sevdiceğini serpiştiriyorsun rüyalarına. türkiyenin bilmem neresinden gelmiş dostalara baş roller veriyorsun. okul bitince nerelere gideceklerini bilemediğin insanlara , hoş onlarda bimiyor zaten... bazen de kötü rüyalara şahit oluyor geceler. planlayamadığın geleceğin iyice plansızlaşıyor , zıvanadan çıkıyor. kontrolü yitiriyorsun...
bir ufacık ip ucu bekliyorsun allah tan. sırf rüyalara, fallara boyun eğmemek için. bu korku beni zorluyor , yoruyor. bir çıkar yol arıyorum , bulamıyorum... galiba deliriyorum...