kaan sezyum

entry191 galeri
    41.
  1. ...
    "Küçük şeylerle mutlu olmayı bilmek lazım" gibi zırvalar vardır ya, işte biz aynen o laflardaki gibiydik. Küçük ama mutlu bi hayatımız vardı. Dolaptan kestiğim bi parça kaşar peynirine sevinirdi. Susadığı zaman götürdüğüm bi bardak suyun yüzünde yarattığı mutluluğu görmeniz gerekirdi beni anlamanız için. Sabahları sağlıklı olalım diye tek bi aspirini içip "Şimdi mükemmel olduk" diye salak salak sevinirdik. Bahar geldiğinde balkonu çevreleyen ağaçların yaprakları yeşerip her yer yemyeşil olduğunda dünyanın en mutlu ikilisi olurduk. insan burnuna Çin yağı sürüp uyuyacak diye sevinir mi? Bazısı seviniyormuş, o da bana denk gelmiş. Şans işi işte.
    Bir yandan da birbirimize hiç benzemezdik. Zevklerimiz çok farklıydı ama bana her zaman yeni bir şeyler gösterirdi. insan olmayı, çevremi sevmeyi Nursel'den öğreniyordum, daha da alacak çok dersim vardı. Krediler tamamlanmadan kaçtı gitti, bizim krediler de yandı badem oldu. Daha öğrenecek çok şeyim vardı.
    ...
    http://www.radikal.com.tr...03.2010&CategoryID=41

    eşini kaybedişinin ardından radikal'de yazdığı bu ilk yazı belki birilerine bir doz hafif gelmiş olabilir fakat özellikle alıntıladığım kısımları beni çok düşündürdü ve hüzünlendirdi. böylesine hayat dolu bir adamın bu üzücü kaybın ardından ıssız bir adada inzivaya çekilmesi en beklenmedik hareket olurdu zaten. insan tanık olduğu her hikayede (buradaki gibi yaşamın ta kendisi olsa da evet hikaye gibi bir yandan) başrolle kendini eşleştiriyor ve ben böylesine hayatımın merkezine koyacağım kişinin, yanındayken sezyum'un anlattığı kadar mutlu olacağımız birinin kaybını bu kadar başı dik bir şekilde atlatabilir miydim? buna rahatlıkla evet diyebileceğimi pek sanmıyorum. kendisine baş sağlığı, eşine rahmet dilerken beni de daha tatmadığım bir mutluluk duygusunu kaybetmenin, birden boşluğa düşme hissinin nasıl atlatılabileceğine dair düşüncelere ve hüzne saldığı için kendisine ne diyeceğimi bilemiyorum...
    27 ...