kitabı okumaya başladığımda dilin ve anlatımın lezzetini almaya başladım ama kkonuya kurguya veya olaya dair pek bir şey oluşmadı kafamda, benjy vardı muhtemelen ya çok küçük ya da gerizekalıydı, onun gözündendi anlatılanlar, sonra...
sonra ikinci bölüm başlar, onsekiz yıl öncesi, ama bu quentin, ilk bölümde de var bir quentin. herşey karışıyor.
üçüncü bölüm. sonra final.
okuması, cümle yapıları ve çocuksu ifade tavrı, yani nasıl denir, kesin net ama eğreti ifadeler, devrik cümleler, uzun cümleler, bu arada belirtmek gerek, çeviri muhteşem, bu açıdan fevkalade lezzet bırakan bir kitap, ama olaylar parça parça anlam ifade ediyor, yani biliyorsunuz ki cady, nasıl birisiymiş. bir para geliyor, bir para bırakıyor, bir intihar var, hepsi aklınızda ama sadece durum anlatımı yapıldığı yani aslında sadece karakterlerin ağzından an be an anlatım yapıldığı, olaylar hikaye edilmediği için boşluklar var kafada, bu kafayla dördüncü bölüme girince. roman tamamen anlaşılmakla kalmıyor, hayran da bırakıyor. bir de dikkate değer; romanın yazıldığı dönemi düşünün, modern roman diye bir şey var mı? hikaye kadar anlatım biçimini önemseyen modern roman.
ikinci okumada da çok keyif veren, hakiki bir edebiyat eseridir hasılı...