türkiye'nin dış politikası herkese mavi boncuk dağıtmaktan ibarettir. gerçi bu herkes genelde batıdır ama az da olsa doğuya boncuk verilir. türkiye'nin dış poltikası abd ve israil ekseninden uzaklaşamaz. bunun birincil sebebi dünyada bir türk lobisi yoktur. türkiye bütün işlerini yahudi lobisi üzerinden çözmeye çalışmaktadır bu sebeple bütün ihaleler israil'e verilir, abd olur vermeden kapı dışarı çıkamaz. türkiye 1980'de veto hakkını saklı tutmadığı ve kullanmadığı için yunanistan nato'nun askeri kanadına tekrar girmiştir. ama yunanistan hala ve hala ab için veto hakkını korumaktadır. yani biz abd istediği için veto hakkımızı kullanmadık ulusal çıkarımız için değil. çünkü bizde önce abd çıkarı önemlidir. kıbrıs'ın ab üyesi olması da tamamen bir hukuksuzluk örneğidir çünkü anlaşmalarla sabittir ki; garantör devletlerin üye olmadığı bir kuruluşa hem kktc hem de gkry katılamazlar. Türkiye ab üyesi değildir yani güney kıbrıs ab üyesi olamaz ama bize susun size de tarih vericez dendi ve biz sustuk. kktc'ye ambargolar kalkacaktı hala kalkmadı öten siyasetçilerimiz dut yemiş bülbül gibi hani kıbrıs'ta zafer kazanmıştık, hani ab bizi destekliyordu? fransa'daki şu yasa olayı geçen hafta salı günü herkes bağırıyordu "ey fransa" diye 1 hafta geçti, yasa da geçti ne oldu? hani nerede o "ey fransa" diyenler, fransa çok şey kaybedecek diyen dışişleri bakanomız nerede? fransa ne kaybedecek? lobiniz olmazsa, biz türküz bize bi şey olmaz derseniz, biz "osmanlı torunuyuz heyttt" demeye devam ederseniz bir arpa boyu yol kat edemezsiniz. bm yani o zamanki adıyla milletler meclisi tüzüğünü değiştirerek türkiye'yi üyeliğe davewt etmiştir ve tarihte davet edilen ilk ülke de türkiye'dir tabi o dönemde atatürk vardı. şimdi bi tarafımızı yırtıyoruz kendimizi oraya buraya yamamak için.