düşünme ve yazma hadisesinin iki farklı eylem olduğunun farkına varan kişi veya yazar söylemidir.
özellikle ülkemizde okuma ve öğrenme alışkanlığının olmaması, dilimizde yaşanan dejenerasyon nedeniyle, kelime dağarcığımız oldukça zayıf olması, düşündüğümüz veya kafamızda kurduğumuz şeyleri, yazıya dökmekte zorlanmamıza neden oluyor.
edebiyatımız da, sinema ve tiyatro sanatımızda, yaşanan kısırlık, özgün ve orjinal hikaye fukaralığının en temel sebebi son yıllardaki televizyon kültürü ve insanları okumaktan, yazmaktan alıkoyan, hızlı ve düşünmeden yaşama alışkanlığı edindiren tüketim çılgınlığının yazma sanatınıda etkilemesidir.