bir tikiyle metal müzik tartışmak

entry17 galeri
    ?.
  1. tartıştığımız olgu tabi ki de metal müziğin doğuşuyla veya felsefesiyle ilgili değildi, zira ne kendimi bu denli metal müzik konusunda eksper olarak görürürüm, ne de karşımdaki tiki bir yaşam formunun bu konuda cümleler kurmasına fırsat veririm, yanlış anlaşılmalara mahal vermeyeyim dedim, metalin felsefesi bu şekilde kirletilemezdi çünkü.

    tartıştığımız olgu, olabildiğince sığ bir düzlem üzerinde gidip geliyordu, hiç istemediğim bir münazaranın içine, hiç istemediğim bir şekilde olabildiğince objektif yaklaşırken buluyordum kendimi. bir metalik kızın ve bir tiki kızın, sonisphere festivalinden bu konulara geleceğini tahmin etmeliydim, ama edemedim. taraf olmak istemiyordum ki tarafım alenen belli iken, tiki kızı kendince bu çetin savaşında yanlız bırakamazdım, vicdan araya giriyordu sürekli. ben her ne kadar ''ya vicdan du bi gözünü seveyim'' desem de, bırakmıyordu beni, bi türlü ağzına ağzına veremiyordum lafları tikinin.

    özet olarak iki cümleden oluşan münazara, öyle hararetlenmişti ki, olaya taraf olmamaya çalışan ben araya girmek zorunda kaldım, ''metal müzik sanat değildir yahu'' lafı artık benim bardağımı taşırmıştı. ''orda bir dur bebeğim'' dedim. ''bak herşeyine eyvallah, sabahtan beri sıçıp sıvıyosun, etmediğin laf kalmadı, ben bile iki saattir empati kurmaya çalışırken, senin bu konuda zerre bir girişiminin olmaması beni derinden sarsmakta'' dedim. bu kadar uzun cümle kurmadım tabiki, ama demek istediğim buydu. tiki formuna sonsuz saygım olmasına rağmen, aynı saygıyı metal formu için alamamam, acayip sinirlerimi bozmuştu açıkçası, kendimi metal dünyasının yılmaz bir neferi gibi hissediyordum artık. bu saatten sonra geri dönüş yoktu, o lafları teker teker yedirmeliydim.

    ''sanat değildir ne demek ya'' dedim. aklıma ilk gelense tabiki bu kadar büyük üstadların, virtüözlerin çaldığı enstrümanları sıralamak oldu, ''lan bari yaptıkları müziğe saygın yok, çaldıkları aletlere saygın olsun'' dedim. dave mustaine yaptığımız şu tartışmayı görse, metal camiasından men edebilirdi beni. bir tiki bu kadar ciddiye alınmamalıydı çünkü, özellikle söz konusu metal müzikse. bana kalsa ben daha tartışmanın başında ''he canım'' diyerek kapatacaktım olayı. fakat iki zeytinyağı insanın arasında yoğunluğu oldukça düşük bir sıvıdan farkım olmadığı için, sonra biraz daha üste çıkmak için debelendim.

    nihayetinde, ''bak herşeyi diyebilirsin, sonuç olarak olay zevk meselesidir, sana kuru gürültü gelebilir, kafanı ağrıtabilir, ama bu adamların kitlelerini asla küçümseme'' dedim. ''hepsi ruh hastası'' dedi. ben olayı klasik bir sona bağlamayı ümit edip bu gereksiz tartışmaya kapatmak isterken, bu dediği son laf sonrası açıkçası dumur oldum. ''ya meltem tamam abi ya neyi tartışıyoruz daha'' dedim. meltem, metalik olandı. artık sonsuza dek susmaya davet ettim her iki tarafı da.

    içimden dediğim son şey ise ''metal tanrıları seni affetsin tiki kız'' oldu..
    0 ...