değerli ziyagil köşkü takipçileri... yine bir perşembe gecesi bitiminde, aynı çatı altında buluştuk, ne mutlu. ve bu akşamki bölümü hemen masaya yatıralım.
bu bölüme damgasını vuran replikler yine nihal'den geldi. nihal bir transformers, bir jet lag oldu bu gece. bir sonraki bölümde ne olacağı şimdiden merak konusudur. pikaçu ya da she-ra olması beklenmektedir.
matmazel'in gözyaşları hepimizi üzmüştür bu bölümde. sen büyüt, besle. karga misali oysunlar gözünü. ya matmazel kardeş, bu işler böyle işte. o köşkte biz değil, sen yaşıyorsun. öğrenemedin mi daha kimseye yaranılmayacağını. adnan bey'in nerde olduğunu bildirmek sana mı düştü canım, aaaa herkes rütbesini bilecek kenan abimizin dediği gibi.
bir de şu paparazziler yok mu... ah o paparazziler, sanki şu ziyagiller çok önemli insanlarmış gibi yakalarından düşmüyorsunuz. ama matmazel kapıdan çıkarken biriniz de mikrofon uzatmadınız kadına, alacağınız olsun.
ve hep sorardım kendime, 'ben bu behlül'ü niye seviyorum acaba?' diye. annem hep ona küfredince, 'aaa behlül iyi çocuktur' der, sustururdum annemi, laf söyletmezdim sarı pipime. sevgimin nedenini bu gecenin finalinde anladım. tokadı yedi ama lafı da yedirtti. helal olsun tosunuma.
bir sonraki bölümü 8 gözle bekliyor, halatla çekiyoruz.
