geç kalınmış bir soru cümlesidir. yüzyıllardır sadece "var, ben konuştum, arada muhabbet ediyoruz, bana bir şeyler söylüyor" denildiği için inanılan bir hayali sorgulamak için geç kalınmıştır. zaman zaman "ben inanıyorum sen kendi işine bak" denilerek geçiştirilmiş, bazen "sen nasıl inanmazsın etrafına baksana" denilerek kızgın bir tavır sergilenmiş, bazen de konuşmaya bile gerek duymadan can alınmıştır tanrı kanıtlamak için. bu durum yer ve zaman durumuna göre farklılıklar göstermiştir sürekli. inananlar tanrıyı sürekli kanıtlamışlardır, fakat yalnızca kendileri gibi düşünenlere.
çok sevdiğim bir yazarın da söylediği gibi "yahu adamlar kafalarından bir tanrı uyduruyor, olmadığını ispatlamak bize düşüyor" bu gerçekten çok önemli bir cümledir. çünkü bütün inananlar farklı tanrıya tapmaktadırlar aslında. tarihte bir çok tanrıya rastlanılmaktadır. çoğu zamanla unutulmuş, mitolojideki yerini almıştır. farklı olan bu inanılan tüm tanrıların aynı zamanda ortaya çıkmamasıdır. dünyada 187 farklı din topluluğu olduğunu düşünün, hepsi evrenin kendi tanrısı tarafından yaratıldığını iddia edecektir. peki bu iddiaları nasıl çürütebilirsiniz? adamın biri çıksa benim bir tanrım var, her şeyi o yarattı dese, elinde de 1500 sayfalık bir kitapla karşına dikilse, aynı saçmalıkları sana sıralasa, sen onun değilde, senin saçmalıklarının doğru olduğunu nasıl kanıtlarsın?