gazoz kapağı biriktirmek

entry9 galeri
    7.
  1. çocukluğun belki de en renkli anısı.

    biriktirmek bile bir statüydü. nasıl mı...
    kemeraltı'na giderdi babam pazarları eskiden. ev alışverişi vs. ben de damlardım sırf orijinal kapak bulabilmek ve onu sergileyebilmek için. yere bakarak yürürdüm o yılankavi sokaklarda. ne dükkanlar, ne arabalar, ne tatlılar, ne de kazaklar umurumda değildi. ezik ya da değil, silik ya da değil. okunması yeterdi. (şimdi oradan marka temalı bir eleştiriye girmek yok sayın yazar) toplardım hepsini cebime. mazgal diplerinde, dükkan önlerinde, o ilk özsüt dükkanının sağ köşesinde arar dururdum bu kapaklardan. bulduğum an delirirdim mutluluktan.

    ama bazıları daha özeldi.

    birlik olanları vardı. onluk. ellilik. yüzlük. en az bulunanlar yüzlük oluveriyordu ve işte bu sokak gezmeleri yüzlük içindi. az bulunan için. daha nitelikli olan içindi. herkeste olmayan içindi. (şimdi buradan sosyalizm-kapitalizm argümanına girmek yok sayın yazar) sergilemek, ifşa etmek içindi. ve elbette nerede bulduğunu merak ettirmek içindi.

    işte sonra sonra kazanırken-kaybederken bir şekilde azaldı bu kapaklar. değeri yitti. birlik yüzlük faslı başka mecralara sirayet etti. bu masal burada bitti derken...

    yıllar sonra karşıma çıktı hepsi eski sevgilimin evinde bir tablo olarak. babası biriktirmiş "yüzlükleri". onlardan bir tablo yapmış. bir. ender bile değil. o dünyada bir. ilgimi çekti hemen. (kader-tesadüf ikilisine girmek yok sayın yazar) anlattım ona dedim böyle böyle. güldü. ben de güldüm.

    sonra unuttum gitti. kapak dedim alt tarafı.
    sonra unuttum gitti. sevgili...eski işte...adı üstünde...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük