panikatak

entry276 galeri
    94.
  1. olmadığı halde, "panik atağım" diyen insanların olduğu sorun(muş).

    eğer böyle bir sorun yaşamayıp "yaşadım" diyen birisi varsa gözlerinden anlarsınız gerçeği. o göt modaya uyma peşinde olabilir ama ciddi anlamda sıkıntılı bir hastalıktır bu.

    totalde 2 ciddi kriz yaşadığım bu 2 krizden sonrada tam gelecekken kendimi kontrol edebilmem sayesinde bir nebze yırttığım hastalıktır bu meret.

    anlatayım, sevdiğim insanla ayrıldığım ve deli gibi özlediğim bir dönemdeydim. yaz aylarıydı ve evde sabaha kadar internet başında vakit öldürdüm bira ve sigara eşliğinde. afedersiniz at leşi gibi kokuyordum. o kadar kötüydüm. yatağa girmeye karar verdiğimde saat sabah 10:00 sularıydı. evde de yalnızdım tabi. kafamı yastığa koyduğum anda sol koluma ufak bir karıncalanma girdiğini hissettim. hani bu panik atak beynin vücuda oyunu ya! bu boktan beyin kalp krizi belirtisinin ne olduğunu biliyormuş ve bir anda bunu bana gerçekmiş gibi hissettirmek istemiş. sol kolum iyiden iyiye uyuşmaya başladı. ne olduğunun farkında olmadığım bir durumdaydım. kalp krizi geçirdiğimden adım gibi emindim ve yapcak bir şey kalmayacak anı bekliyordum. kalbim yerinden fırlayıp gidecekmiş gibi atıyordu, gögüsümde bir ferahlama vardı, "herhalde ölüm böyle geliyor." demeye başladım. rahatlamaya çalıştım. "bu halde ölmekte koyar ulan, leş gibiyim." demek isterdim ama diyemedim. öle bir durum ki benim gibi taşak yapma potansiyeli üst düzey birini bile ciddiyete gark etti.

    bir anda fırladım yataktan. "belki" dedim, "belki kurtulabilirim." her yolu denemeliydim. evde yalnız olduğum halde deli gibi diğer odalara girip çıktım yardım bekler gibi. hiçkimseden yardım bekliyordum. sevgilim aklıma geldi bir anda, sevdiğim. onu arayıp çok sevdiğimi söylemek istedim. hayatta yapmayacağım şeyi bana yaptırıyordu bu hastalık. aradım, numara kullanılmıyor yanıtını aldıktan sonra kalbim yavaşlamaya başladı. bu dünyevi şok beni kendime getiriyor gibiydi fakat büyük bir hüzün kaplamıştı bu sefer de kalbimi. beyin kalbimi sikiyordu 42 cm. lik yarrağı ile adeta.

    bir anda kalbim tekrar hızlanmaya başladı, sol kolumu sağ elimle sıkıyordum kontrol amaçlı. "hayat güzel" dedim bir an kendi kendime ve kendimi sokağa attım. temiz havayı pis vücudumla içime çektim. her nefeste kalbim sakinleşti, kolum geri geldi. iyiye gidiyordum fakat emin değildim.

    kendimi bir polikliniğe attım. doktora çıktım ve sıkıntımı anlattım. ekg çektirilmesi talimatını verdi hemşirelere. bi adet hoş hemşire beni alıp ekg cihazına doğru götürdü. panik atak geçmişti, adını bilmiyordum ama geçmişti. ekg ye yalandan gireceğimin farkındaydım fakat ne olur ne olmaz.

    hemşire beni hasta yatağına yatırdı yüzüstü ve tişörtümü, çoraplarımı çıkarmam gerektiğini söyledi ve işte o anda 2. panik atak krizi gelmeye başladı. leş gibiydim amına koyim. kendi kokumu aldım bir an panik atağın etkisiyle, nefret ettim hayatımdan, ölmeliyim dedim. geliyordu atak. hemşire beni 2dakika yalnız bıraktı ve tişört, çorabımı çıkarttım. hemşire geri geldiğinde yüzündeki ekşi ifadeyi hala unutamam. panik atak vurdu tekrar bir anda, "senin saadetini sikerim acele et hamama gidicem." dedim. ekg'den çıktım utana sıkıla doktorun yanına gittim. doktor "turp gibisin" dedi ve beynime küfürler etmeye başladım. "panik atak olabilir" dedi tecrübemi anlattıktan sonra. eve geri döndüm.

    boktan bir durumdan çıkmış uykuya dalmak istiyordum ki daldım da.

    bu günden sonra hayatımda var olduğunu biliyorum panik atağın ama ben güçlüyüm biliyorum. tekrar bir kriz gelirse "bu bir beyin oyunu." diyerek savuşturacağımı, beynimi kontrol edebileceğimi, beynimi beynimle yenebileceğimi biliyorum. bu hastalık kolay kolay gitmez önemli olan onla savaşabilmek.

    hepinize kolay gelsin, kolpalar hariç.
    3 ...