universite yillarim, ilk milli kutuphaneye girisim sunum odevi arastirmam icin olmustu, iki arkadas gitmistik iceri girmek ve kimlik edinmek icin once bir form doldurmustuk , epeyce soverek doldurdugumuz formlari teslim ettikten sonra kimlige konacak olan resimlerimiz gerekliydi, nereden resim cekinecektik vs derken gorevli personel agzindaki sakizi vicirdatarak gayet ciddi 'biz cekecez' dedi merakla nasil olacagini dusunurken bilgisayarinin uzerinde duran dandirik webcam'i bana yoneltti cekiyorum demesiyle benim gulmekten yuzum kipkirmizi olmusken 1-2-3 hop islem tamam, zor tuttum kendimi gorevli kadin 'a' dese gulme halindeyim, haliyle sunum odevi telasiyla sinirler bozulmus durumda, sira diger arkadasimin resmine geldiginde olay bitmisti zaten o benden beter gulmekten kendimizi alamiyorduk. gorevli personel fena bozulmustu. iceride apayri bir dunya var zaten, her cins insani gorebilirsiniz burada, eski caglardan kalma bilgisayarlar da vardi o zamanlar bilmem hala duruyor mu?
kitap bulmak bir dert, almak bir dert boyle bir anidir guzel ankara'nin meshur milli kutuphanesinde yasadigim. kiminin sadece duraklara gitmek icin bahcesinden gectigi, kiminin bulusma noktasi, kimilerinin ise geceleri kafayi cektigi mekan, ahh o milli kutuphane kameralarinin dili olsada konussa...