diyarbakırsporluların istiklal marşını ıslıklaması

entry89 galeri
    72.
  1. ortalık sakinleşmiş ve küfürler azalmış. şimdi yorumumuzu yazabiliriz. 2000'li yıllarda apo'nun da yakalanmasından sonra devlet yöneticileri kendi çaplarında bir açılım getirmek ve kürt halkını tekrar vatanına bağlamak için içselleştirmek yoluna gittiler. amaç vatandaşını devletine bağlamak olunca ve ilave olarak bunu diğer kesimlerden oy kaybetmemek için gizlice yürüttükleri için başarısız oldu. vatandaşları devletine bağlamak doğru bir yol değildir, devleti vatandaşına bağımlı yönetmek doğrusudur. bu tür faşizan bir yaklaşımın başarıya ulaşması zaten düşünülemezdi. hiç kimse o kadar saf değil. asimile etmek için onlara yakın davranmak yerine onları oldukları gibi kabullenmek ve sosyal yaşamlarına müdahale etmemek gerekirdi.

    o zamanın siyasileri ve devlet bürokrasisi gaffar okkan'ı gönderdiler, ona sınırsız ve kontrolsüz bir güç verdiler. gaffar okkan eliyle yürütülen gizli açılım kürt halkını memnun edecek hareketler ve dikkatini futbol gibi farklı yönlere çekip normalleştirmekti. gaffar okkan pkk'lı olduğundan şüphelenilenleri apo'da tutuklu artık diyerek görmezden gelip tutuklamazken, zamanında pkk'yı zayıflatmak için kurdukları hizbullah tipi örgütleri yok ederek pkk yanlılarını kendi taraflarına çekmeye çalıştı. futbolda ise diyarbakırspora maddi, manevi destek vererek kolladılar. diyarbakırspor'u federasyon desteği ile zorla 1. lige çıkarttılar. bu şekilde kürt yandaşı bir tavır alıp türklerin haklarını yiyen bir devlet tabi türk milletini rahatsız etti. futbol ile ilgilenenler diyarbakırspora imkanlar tanıyan ve kendilerini haksızlığa mahkum eden devlet yöneticileri nedeniyle uğradıkları haksızlıkları unutamıyor. devlet; siyaset uğruna futbolu kullanırsa, sırf asimile edebileyim diyerek bir tarafa yakın davranıp diğer tarafı ezerse sonuç arada kin ve nefret ekmek olur. diyarbakırspor'un 1. lige çıktığı süreçte yaşananlar ne medyada ne başka platformlarda dile getirilmedi. o dönemin köşe yazarlarının çoğu hala yaşıyor ve köşelerini yazıyor. o zamanın hükümetini desteklemek adına seslerin çıkarmadılar. türk halkı ise bunu kendine yapılan zulüm olarak gördü. 2.ligin çoğu takımı anadolu takımları. diyarbakır'a gittikleri zaman devlet eliyle dayak yediler, yemelerine müsaade edildi. hakemler ve federasyon taraf tuttu. bu kürt halkını devlete yaklaştırdığı zannedilirken türkler ile kürtlerin arasını açtı. devlet tarafsız olmamasının cezasını bugün yaşananlarla yine halka çektiriyor. futbol ile siyaset yapmaya kalkarsanız olacağı budur. kürtlere şirin gözükeyim, onlara yandaş davranayım derken karşı tarafı sessiz kalacak zannederseniz yanılırsınız.

    günümüzde bu yol yerine hükümet açık açık bir açılım yürütüyor ve kürtler futbolla şunla bunla oyalanmak yerine "devletin halkı" olmak yerine "halkın devleti" şeklinde bir dönüşüme gidiyor.

    bugün yaşadıklarımızın sebebi kürtlere açık çek veren 2000 yıllarında yürütülen kürt yanlısı politikadır. futbolu sosyal bir ortam olmaktan çıkartıp siyasi amaçlarına alet edenler bugün vicdan azabı duyuyorlar mı acaba? bu vicdansızların kürt yanlısı politikaları şimdi kürt karşıtlığına dönüştü. çünkü onlar kürtlerin haklar kazanmasını değil, asimile edilmesini savunuyorlardı.

    bunu şöyle açıklayayım. devlet ülkesinde yaşayanlar için dar bir çember çizmiş ve vatandaşı olduğunu kabul ettiklerini o çember içine alıyor. o çembere girebilmesi için vatandaşların değişmesini istiyor. mesela türkçe konuşacaksın, dinini kamu ortamında göstermeyeceksin gibi... oysa devletin daha geniş bir çember kurması gerekir veya hiç çember kurmaması gerekirdi. vatandaşlarını kendine uygun hale getirmek yerine, kendini vatandaşına uygun hale getirmeliydi... çember dışında bıraktıklarını onlara şirin görünüp, baba misali korumak yerine tüm vatandaşına hizmet eden hizmetkar olarak görev yapmalıydı. devlet baba kürt kardeşlerimizi koruyunca biz babamıza değil kürt kardeşimize düşmanlaşıyoruz. devlet ne bizden ne kürtlerden yana olsun, bizleri biçimlendirmeye çalışmasın hiç sorun çıkmaz.

    --spoiler--
    2000-2001 sezonunda devlet desteğini de arkasına alan Diyarbakırspor'un Süper Lig'e çıkması için hummalı bir çalışma vardır kentte. Sezon içinde Konyaspor'la yaşanan maçta çıkan bazı olaylar geçiştirilse de, 13 Mayıs 2001 tarihinde oynanan ve Diyarbakır'ın kazanması halinde terfiyi garantileyeceği maçta olanlar uzun süre gündemde kalır. Yükselme grubunun son maçında Diyarbakır'la Altay aynı puandadır ve beraberlik Altay'a yaradığından Diyarbakırspor kazanmak zorundadır. Bu şartlar altında TRT'nin naklen yayınlayacağını duyurduğu maç son anda naklen yaykın programından çıkarılır, izmir'de gelen gazeteciler ve bazı ulusal basın mensupları stada alınmaz. Alınanların da fotoğraf makinası ve kameraları toplanır. Karşılaşmayı Diyarbakırpsor kazanır ancak maç öncesi Altaylı oyuncuların ve bazı gazetecilerin darp edildiğinden de tutun da, Altay'ın soyunma odasına zehirli gaz sıkıldığına dair haberler medyadan eksik olmaz. Sonuç olarak da Diyarbakırspor, bazı güçlerin isteği ve planlaması uyarınca Altay pahasına Süper Lig'e çıkar.
    --spoiler--
    http://www.bianet.org/bia...okrasi-yok-futbol-verelim
    http://bianet.org/bianet/...erin-futbol-ve-diyarbakir
    0 ...