kesinlikle başıma gelmiş bir olay olmakla beraber bu mantığı bir türlü idrak edememişimdir.
olay şöyle özetlenebilir esasen:
bizim flarmonyy hatunun birinden hoşlanmaya başlar. muhabbeti kurar. beraber konserlere gidilir. güzel vakit geçirilir ve bunlardan gazı alan flarmonyy hatuna açılır. ama hatun flarmonyy'yi resmen yaran bi cevap vereceğinin farkında olmadan '' ben senin mutlu sonla biten hikayen olamam. '' der. flarmonyy adeta kopar sevgili sözlük. **
zaman içinde boyunun ölçüsünü alan flarmonyy gayet olgunlaşır ve hatunu gördüğü yerde son derece resmi ve sade bir selam verir, eğer morali yüksekse karşı cinsin halet-i ruhiyesini sorup devam eder yoluna.. o, kıza sadece 1 kerecik söylemiştir hoşlandığını. ne kul oldu ne köpek ne de sürüngen..
gel gelelim günümüze sevgili sözlük.
kız flarmonyy'yi gördüğü yerde dibi düşecekçesine * bakınca artık bizler de karşı cinsi gayet iyi bir şekilde kavrar olduk.
(bkz: 4s kuralı)
heee biraz daha düşündüğüm vakit şöyle bir durumla karşı karşıya kaldım. bu kız milleti birazcık da paranoya sahibi gibi. mantıkları şu hacı; eğer erkek hoşlanıyorsa sürünsün derken sürünmeyen, basan giden erkeğin onlardan hoşlanmadığını düşünecek kadar aptal olmakla beraber, kalıp ezilen erkek de o ezilmeleri yaşarken kumbarasını doldurur adeta. kızlar aralarındaki pembe pijama partilerinde '' ayol benimki kapımda yatar oldu. 7 aydır ağzına zıçıyorum sefilin. canım acıdı valla yeter. ben galiba verecem artık. '' demezler mi sanıyorsunuz?!
sürün, sürün, sürün. hanım artık tatmin olursa birliktelik başlasın. ne ala memleket. onlara göre sürünmedir ya sevginin kanıtı.
''kızım zaten sen reddedince hemen basıp gittiyse seni götürmeye çalışmıştır bu ithoroz.'' diyen ablaların varlığının kamuoyuna zararları yadsınamaz. bu mantık kalkmadıkça karşı cinse salça olmak istemeyen - maruzatını belirtip herhangi olumsuz bir cevap aldıktan sonra işi uzatmayan (en azından bir selam payı bırakan) - düşünceli erkekler * bu gidişle elizabeth nirvanasına ulaşacaklardır.
oh be boşaldım be sözlük!