tayyip'in çocukları amerikalarda okuyor, gemicik sürüleri var diye eleştiren ama aslında içinde ukte kalan, kişiliksiz yazarın isteyeceği şeydir. ey uludağ sözlük yazarı, tayyip baban olsaydı ne mi olurdu? seni hizaya getirir, uludağ sözlük yazarlığına karışırdı. onu eleştiren en küçük bir yazı yazamazdın. iki yazından biri " hürmetli babacığım tayyip erdoğan'ı, gaza getiren uludağ sözlük yazarını kınıyoruz." olurdu. evinde hüküm süren, yalancı mağduru oynardı. evde onun sözü geçerken, annenin onu ezdiğini söylerdi. her yeni, güneşli güne bir referandumla kalkardın. asi ruhuna engel olamadığın anda sana "one minute" derdi. sonra da "daha da bu eve gelmem" diye tavır alırdı. ve en önemlisi senin harçlığını vermez, kendi cebine atardı. tıpkı haklarını bir kalemde çizeceği gibi. daha da önemlisi düşüncelerini esir alırdı ve sana ait hiçbir şey bırakmazdı. şimdi söyle uludağ sözlük yazarı. hala "tayyip babam olsaydı" diyebiliyor musun? eğer sen kendi benliğini kaybedip, babanın güdümüne giren koyun olmak istiyorsan sana karşı çıkamam. ama ben "keşke tayyip babam olsaydı" demeyecek olanlardanım. zaten olsaydı, beni evlatlıktan reddederdi.