sahip kelimesi bir yanlışlığı ifade etmektedir, lakin anadolu türk, kürt, ermeni, rum haklarının yurt edindiği coğrafyadır.
üzerinde devletler kurulup, devletler yıkılmıştır, ulus devletlerinin güçlendiği feodalizmin yıkıldığı geçtiğimiz yüzyılda uluslaşan devletler ve milletler kendi içerisinde yaşayan diğer etnik unsurlara karşı oluşmuştur.
bunun da getirisi dünyanın her yerinde katliamlara, soykırımlara yol açmıştır.
uluslaşmanın en önemli koşulu diğer etnik unsurlara göre bilenmeyle ve aşalağmayla oluşur bunun dış sebepleride vardır ama yurt içinde genelde bu koşullardan haraket edilir.
evet anadolunun birçok sahibi vardır türkler, kürtler, ermeniler, rumlar yalnız bir ermeni devleti anadoluda hüküm sürseydi diğer haklara boncuk dağıtırdı fikri son derece yanlıştır.
eğer anadolu veya dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun bir halk uluslaşma sürecinde ise diğer etnik unsurlara baskı uygular.
ama bu demek değildir ki ermeniler uğradıkları baskı ve katliamları hak etti; bu sistem ve yöntem sorunudur.
kapitalist bir devlet diğer etnik unsurlara yukarda bahsettiğimiz gibi baskı uygulamak zorunda kalır, bu nedenle ermeni, türk veya rum devleti olsun fark etmez.
eğer bu devletin yönetim sistemi belirli zümrelere (oligarklara) dayanıyorsa içinde yaşadığı toplumu din, milliyetçilik ikileminde sıkıştırıp, komşunun komşuya bilendiği bir halka haline getirmek zorundadır.
aksi takdirde sömürü düzenini oturtamaz.
anadolunun sahibi diye başlayan cümlelerde eğer bir sahiplik mantığı olacaksa illa bunda türklerin de en az ermeniler kadar hakkı vardır.
gönül ister ki sömürüsüz bir düzende haklar kardeşçe yaşasın...
