cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren 'devlet' 'türk devleti' .
türklük en büyük meziyet, türkçe tek dil olarak kabul edilmiştir.
oysa ülke farklı milletlerden oluşuyor.
'bir milleti yok etmenin en kolay yolu dilini yok etmektir.'
bu sistematik yasaklama, türkçe dışındaki diller üzerinde uygulanmıştır.
lazca, kürtçe gibi..
1980 darbesi sonrası türkçe dışındaki diller üzerinde baskılar arttırılmıştır.
'vatandaş türkçe konuş! ' naralarıyla dolaşılmaktadır.
milletler, diller yok sayılmış, türkçe dışında herhangi bir dili konuşmak 'suç' sayılmıştır.
gündelik hayatta kürtçe kullanılıyor. kullanılması da insanların en doğal hakkıdır.
gündelik yaşamda 'ingilizce' kelimeler çok yaygın ve msn kullanımında
ayrı bir 'dil yaratılmış' olmasına rağmen, türkçeyi doğru düzgün konuşmayı,
yazmayı beceremeyenlerin ''ille de türkçe, ille de türkçe'' demeleri,
insanların 'ana dilleri'ni konuşmalarına kızmaları ne kadar vahim..
size 'praksis' dergisinin son sayısını öneririm. ''cenk saraçoğlu'nun'' çok iyi bir çalışması var
izmirli orta sınıfta kürt algısı:mekan, sınıf ve kentsel yaşam.
yazıda, söylemlerde kendinizi göreceğinize eminim..