hepsi güzel de beni en çok içlendiren anısı, çanakkale'de ölen düşman askerlerini bile sahiplenmesi, anılması için talimat vermesi. nerede duysam tekrardan hüzünlenir bazen de göz yaşlarıma hakim olamam;
"birgün çanakkaleye giden bakanlardan birine atatürk şöyle dedi:
- orada mehmetçik anıtının başında şehitleri anacaksınız. siz olmasaydınız, siz göğüslerinizi çelik kalelere karşı siper etmeseydiniz, boğaz elden gider, istanbul elden giderdi diyeceksin.
- evet efendim.
- çanakkale'de yalnız bizim şehitlerimiz yok. bu topraklar üzerinde kanlarını döken insanları da o kahraman düşman savaşçılarını da saygıyla anacaksın.
bakanın ricası üzerine bu son söylenecekleri atatürk'ün kendisi hazırlamıştır. nutuk şudur:
"bu memlekette kanlarını döken kahraman, burada bir dost vatanın toprağındasınız. huzur içinde uyuyunuz. sizler mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız. uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! gözyaşlarınızı dindiriniz; evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler. onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evladımız olmuşlardır."
bu nutku yabancı gazeteler haber aldıktan sonra, haftalarca, aylarca avusturalya'dan, yeni zelanda'dan sevgi minnet mektupları yağmıştı."