günümüz kitle kültürü, antik yunan sirk kültürünün bir uzantısıdır. eski yunan'da 'özgür vatandaşlar' serbest zamanlarını siyasete katılarak geçirirdi, ancak
imparatorluk dönemi roma örneğinde olduğu gibi, giderek halkı eğlenmek üzere stadyumlara toplayarak siyasal yaşamdan uzaklaştırma yöntemleri kullanıldı.
günümüz 'modern bireyleri' ise, aynı yöntemle kitle iletişim araçları ve özellikle televizyon başına toplanarak, vakit geçirmek, izlemek ve eğlenmek yolu ile
politikanın öznesi olma durumundan giderek uzaklaşmaktadır. çağdaş toplumda, bireyin yaşadığı toplumun dışında kalma korkusu, bireyselliği azaltmış, kişilik
kavramı da kitle kültürü ürünlerinin yarattığı özden yoksun starların ve idollerin imgeleriyle karşılanmıştır. rol model olarak kabul edilerek birer ikona dönüşen bu
kişilerin kullandığı ürünleri kullanmak, özdeşleşme acısından vazgeçilemez olmuştur.
tv dizilerinin neredeyse tamamının birer altın firmasının sponsorluğunda gerçekleşmesi kapitalist sistemin yarattığı tüketim toplumunu simgelemesi açısından
ilginçtir. birçok altın firmasının en çok satılan modellerinin, dizilerde arz-ı endam etmesi tesadüf olmasa gerek. türkiye'deki dizilerin birçoğuna baktığımızda hem
kültür endüstrisinin dayatmaları ve yönlendirmeleri, hem de aşağıdakilerin de 'gerilla mücadelesinin' izleri ile karşılaşıyoruz.
bir mücadele alanını, varolan bir çatışmayı içerdiğinden (bir ürünün popüler olabilmesi için hakim ideolojiye karşı bir direnci de içinde barındırması gereğinden yola
çıkılarak) dizi popüler olsa da, bu yaratılan sanal bir çatışmadır. medya toplumu yeniden biçimlendiriyor. varolan değerleri kökünden değiştirebilecek bir
bilinçlenme yaratılmasa da baskın iktidarın bugüne kadar oluşturduğu değerler avrupa birliği sürecinde yetersiz kaldığından, yumuşak bir sorgulama yaratarak
zararsız bir geçiş alanı amaçlanmaktadır. bertholt brecht'in itirazında ileri sürdüğü gibi, 'dünyanın sorunları sahnede değil dünyada çözülebilir' dramatik anlatı
sanatının öngördüğünün aksine uyuşmayıp bilinçli bir şekilde mücadele edersek, popüler kültür alanında daha fazla pazarlık imkanına sahip olabiliriz.
m. utku şentürk*
*gazeteci- ab ve uluslararası ilişkiler uzmanı