genellikle elinde kırık bir tahta veya taşla bu atraksiyonu yapan çocuktur. her zaman için, sürü bilinciyle bir araya gelip, aynı mantık üzerine kurulu oyunlarla vakit geçiren arkadaşlarına nazaran daha yaratıcı ve gözlem yeteneği kuvvetlidir.
ağzıyla yaptığı aracın vites geçişleri, viraj sesleri, pit stop çıkış sesi falan birebir aynıdır. bu tür çocuklarla iletişim kurmak oldukça zordur zira hayal dünyaları o denli kuvvetlidir ki, sizin gerçekliğiniz onun dünyasında hiç bir anlam ifade etmez. ancak bunlar da kendi içinde ikiye ayrılır.
1- zeminde oynayan (tahta veye taşı duvar üzerinde yürüten)
2- komple soyut takılan (ne tahta ne taş, sadece koşuyor veya tahtayla havada dairesel hareketler yapıyor)
işte bu ayrımda, birinci türdekilerin gerçek dünyada tutunma şansları diğerine nazarına daha yüksektir. birinci gruba dahil olanlar büyüyünce mahallede takılmaz. evde kitabını okur veya f1 yarışlarını izler. ancak ikinci gruptakiler büyüdükçe, o küçükken istem dışı reddettiği sürüye dahil olur. hani görürsünüz bazen koltuk altında topla gezen eşşek kadar çocuk, yanında bir sürü küçük velet. işte o eşşek kadar çocuk, zamanında vıııvvvvvv diye koşuşuturan velettir. nerden nereye.