buz gibi, dimdik, ayakta işeyen bir fırsatı kaçırmış insan.
'ben tedavi olacağım, çok bidibidiyim' gibi açıklamalar yapmak yerine, 'beden benim bedenim, devlete bu konuda laf düşmez' dese idi, elli sene sonra 'böyle insanlar da yaşamış lan memlekette, yürü be.' diye hatırlanabilirdi.
kendisine de fazla yüklenmemek lazım. varlığını; kabilelerin ilgisine bağımlı ve haliyle ilişik bir halde inşa etmiş birinden kafi miktarda cesur olmasını bekleyemezsiniz. lakin tam tersine kendisini var eden kalabalığı ahmak yerine koymasını bekleyebilirsiniz.
çünkü bir seveni de çıkıp kendisine;
'tarkancığım madem bu maddeyi kullanmak ile ilintili sıkıntıların vardı ve bırakmak istiyordun, neden devletin ensene yapışmasını bekledin cancağızım?', demeyecektir.
tarkan da kalabalığın ahlak anlayışı ile paralel bir açıklama ile bütün bu saçmalık içinde üzerine düşen acayip rolü icra edecektir.