28 şubat

entry246 galeri video5
    71.
  1. 28 şubat'a önceleri dindar insanlara karşı yapılan postmodern bir darbe gözüyle bakardım. fakat ak parti'nin tek başına iktidara gelmesi bu bakış açımı sorgulamama neden oldu. derin bir araştırmaya daldım. farkettim ki yapılan bu postmodern darbe dış dinamiğin iç dinamikleri tetiklediği ve dış dinamiğin istediği yönde yol alan aslında tam olarak dindar insanlara karşı değil, küresel sermayeye karşı olan bir siyasi görüşe karşı yapılmış bir müdahale olduğunu farkettim.

    baktığımızda erbakan hocanın temsil ettiği milli görüş, abd'nin ve küresel sermayenin tam karşısında duran bir oluşum. bu oluşumu bitirmek için, iç dinamiğin laiklik hassasiyeti kaşındı ve refah partisi o günkü askeri, siyasi oluşuma ve basına dövdürüldü. dış dinamik her zamanki gibi kendine içten bir maşa buldu ve ateşi körükledi. sonuç mu ? erbakan hükümeti düştü.

    2 seçim sonra ne oldu?

    28 şubat'ta dayak yiyen milli görüş içerisinden küresel sermayeye karşı olmayan "yenilikçiler"e mağduriyet rolü kazandırılarak tek başına iktidara gelmesinin yolu açıldı. baktığınızda aynı islami hassasiyetler tayyip erdoğan'ın ak parti'sinde de var. tek bir farkla, küresel sermaye karşı olmadan ve ılımlaştrılmış şekilde.

    halkımız da benim gibi bu olaya dindar insanların ezilmesi gözüyle baktı ama aslında amaç küresel sermayeye karşı olan milli görüş'e bir daha ayağa kalkamayacak şekilde yumruk atmaktı. istedikleri de oldu. bakıldığında dindar insanlar yine ezildi ama onların ezilmesi amaç değil araçtı.

    şimdi ise abd'nin bop projesi için ak parti istenilen kumaş konumunda. 2 dönem de bu kumaşı çok iyi kullandılar. !!!
    4 ...