zülfü livanelinin son zamanlardaki dikkat çekici çalışması.
filmin işlediği konu o kadar geniş ki, salih bozok'u ilk gördüğümüz 07.05 saatinden son gördüğümüz 09.05 saatine kadar salih bozokun atatürk hakkındaki anılarını dinliyoruz.
kimi zaman sahneler yetersiz kalıyor olayın gerçekleştiği anı yaşatmaya kimi zaman da daracık vakit. yani bu kadar dolu bir hayatı 2 2buçuk saate sığdırmak senaristlerin ütopyasından başka birsey değil, kesitler sununca da filmin bütünlüğü ve akıcılığı kayboluyor.
ikinci hata ise filmin belgesel havasından kurtulamaması. kesitler yüzünden yine. ve atatürkü çok yönlü ele alma isteğinden.
oyunculuğa gelirsek, sinan tuzcunun performansı kesinlikle beklentileri karşıladı. özge özpirinççi ise fikriye rolune oturmuştu.
dolunay soysert'in konuşmasındaki balkan ağzı göçmen ailede yetişmiş ve bu konuşmalarla büyümüş insanlar için biraz yapmacıktı,ama film içinde alıştık ona da.
sonuç olarak filmin eksiklikleri ne olursa olsun mustafa kemalin hayatı bizi acıtıyor.atatürk olmadan önce de, olduktan sonra da.