Bu korkudan doğar tüm yenilgiler, yanılgılar, kaybetmeler ...En haklı olduğunuz zamanlarda bile suskunluğa vurursunuz bazen kendinizi, bir asansöre biner o zaman kelimeler... Başlar tırmanmaya, yükselir, yükselir, boğazınıza çıkar... Diyeceğiniz iki-üç kelamdır sonuçta 'eyvallah' manasına gelen. Ama tam orada, artık en üst kata birkaç saniye kala birden basarsınız 'durdur' düğmesine sonra çark edersiniz geri... Kelimelerle birlikte omuzlarınız ve gözleriniz de iner aşağı. Yutarsınız, susarsınız... Neden? Şimdi olmaz çünkü değil mi? Olmaz! Hayatınızdaki önemli herkes ve herşey için geçerlidir kaybetme korkusu, işiniz, okulunuz, sevgiliniz, aileniz, dostunuz... Şimdi olmaz! Şimdi bundan daha iyi işi nerden bulacaksınız, böyle bi ilişkiyi bir daha ne zaman yaşayacaksınız,?... Siz susarsınız. size 0 yazar,yazıyla sıfır. Hayat 1'dir karşınızda.
Kaybetme korkusu taviz verdiriyor insana... Verdiğiniz her tavizde karşınızdaki biraz daha fazlasını istiyor, siz biraz daha kendiniz olmaktan çıkıyorsunuz... Sonuçta kendinizi sevmemeye başlıyorsunuz...
Yani kaybetmekten korkmamak lazım bazen, kendinizi kaybetmeyin, ondan gayrisi yok...