galatasaray'ın hakederek kazandığı maç olmuştur.
leo franco'ya çok iş düşmemiş, golde de yapacak bir şeyi yoktu. her maç daha mı iyi oluyor, ne?
defans hattı, neill'in gelmesiyle çok toparlanmış. popescu'dan sonraki en iyi transfer sanırım. hem ileriye çıkarıyor takımı, hem de yerinde müdahalelerle herkese güven veriyor.
sabri'nin gelmesiyel keita rahatladı ve bu maçta çok çok iyidi, zaten attığı gol evlere şenlikti. sabri, adamımsın. çok özlemişim seni, iyi ki geri döndün.
orta sahanın hali garip. bir bakıyorsun çok iyi gidiyor, bir andan sonra oyundan düşüyor ve kopukluklar başlıyor. o an zaten oyuncu değişikliğiyle takviye yapılmalı ve orta saha hep ayakta tutulmalı.
forvet hattı zaten malum, sakatlıklardan yeni kurtuluyor ve uyum sorununu yavaş yavaş aşıyor. jo, bildiğin aslan yahu. adam ilk maçından beri elinden geleni yapıyor. her maçta daha çok seviyorum, dansına kurban aga.
arda ve dos santos, maçın kahramanları. arda gollerini atıyor ve kendini toparlıyor. her geçen gün, eski arda olma yolunda ilerliyor ama hala bazı insanlara kulak asıyor. yapma bunu lütfen, ne kendine ne de galatasaray'ımıza faydası var bunların. dos santos'uma da laf edenler, inşallah şu maçı izlemişlerdir de çenelerini kaparlar bir süre. adam maçın yıldızlarından biriydi, tabi ki arkadaşlarının sayesinde ama elinden geleni yaptı, koştu, oynattı, koşturdu, gol attırdı ve attı. peşindeyiz genç aslan!
hakan şükür'cüm, seni her zaman çok sevdim. yorumunu dinliyorum ama elano'nun yokluğu çok iyi bir şey değil. ikinci yarıdan itibaren istikrarlı futbol ortaya koyan ve çalışan adamların başında geliyordu elano. hakkını yeme, beni delirtme.**