kendi oğlu dağdaki it kopukla savaşmak için şehit olmuştur. tamam vatan müdafası gibi kutsal bir görev sonucunda şehitlik gibi en üst mertebeye erişmiştir o kahraman. bu kadarına sözüm yok.
peki o anne televizyonu açtığında o itleri dağa sürenlerin apo, pkk yanlısı açıklamalarını dinlerken ne düşünür? bunların konuşmasına izin verenler hakkında ne düşünür? kendi çocuğu hiç düşünmeden canını feda ederken sırf abd kızar, avrupa kızar diye koltuklarını feda etmekten korkan, bunlara ses çıkaramayan, göz yuman üst düzey siyasetçiler hakkında ne düşünür? kendi oğlu insanlıktan uzaktan yakından nasibini almamış çakal sürüleri tarafından parçalanırken insan hakları, özgürlük diye çığıranların sesini duydukça ne düşünür? kendi oğlu 2 karış mezardayken o itlerin başının yalakaları liderimizin hücresi dar, bu insan haklarına aykırı daha güzel yere nakletmek lazım diyenleri görünce ne düşünür?
83'den beri gelen iktidarlar bize şöyle demesinler böyle demesinler diye gerekeni yapmazken oğlum niye şehit oldu sorusuna ne cevap verir?
not: yok insan haklarıymış, yok demokrasiymiş yok şu kızarmış yok bu kızarmış. lan sana onları söyleyecekler zaten pkk'yı koruyan, besleyen, bu günlere getirenler. herhalde sen doğru bir şey yaparsan kızarlar sana. sende aman bana kızacaklar diye gerekeni yapacak yürek yokken o yüreğini koyup da canını feda eden insanların karşısına öteki tarafta nasıl çıkacaksın. sormayacaklar mı sanıyorsun sana onun hesabını. demeyecekler mi sanıyorsun madem yüreğin yoktu neden geçtin oturdun o koltuğa diye? hala vatan sağolsun diyen anaların elinden öperim. o ne sabırdır takdir ediyorum. ben hiç tanımadığım o insanların şehit olduğu haberini alınca ana avrat baştakilere söverken o anne nasıl sükunet gösterip de vatan sağolsun diyebiliyor anlamıyorum. vatan her daim sağolsun ama vatanı böyle yönetip bu hale getirenler de kahrolsun.