elektrikler eskiden sık kesilirdi.her çocuk gibi ben de karanlıktan korkardım anlatacağım hikaye kardeşimle birlik başımızdan geçen benim büyük olmakla beraber ne kadar boş oluğumu anlamama sebebiyet veren bir olaydan esinlenilmiştir.
o zamanlar maltepe (kartal) böyle köy irisi bir yerdi bahçe içinde şirinevler bulunurdu vs.tabi köy irisi olduğundan pek sık elektrik kesilmeleri yaşanırdı.günlerden bir gün elektrik kesilmesi yaşanmış salonda maaile oturuyoruz.babam da benim korkaklığıma takmış kafayı sen karanlıkta odaları gezebilir misin diye sordu?Ben de gezemem baba dedim.Kardeşime sordu.Kardeşim ben gezerim baba dedi.Yaşlarımızda herhalde ben 8 o 7 ya da birer yaş daha az.Aferim kızıma dedi babam git de abin görsün dedi.bir elde benim kulakta korkuyorumya dayakla düzelecek o hesap.kız gitti bütün odaları dolaştı geri geldi.babam çok sevindi kızının erkek gibi olmasına al dedi tut abini elinden odaları dolaştır.tuttu elimden önce bizim yatak odasına geldik kapının önünde durdu.ben elimizden de tutuluyor bir şevkle içeri doğru hamle yaptım.Kardeşim hala duruyo kapıda ama ayaklar çalışıyor.noluyor diye düşünürken şu cevap geldi abi ben odaya girmiyorum sen de benim gibi yere vur ayaklarını sonra yavaş vurup tekrar sert vur.
vay anasını sayın seyirciler ben doğrucu davut korkuyorum diye dayak yerken kardeşim de korkmasına rağmen kolay yolunu bulup kahraman olmuş.koşturup babama yetiştirdim.aferim kızıma bak ne kadar akıllı cevabı aldım.o tarihten sonra karanlıktan korkmadım zira korkulacak şeyin karanlık olmadığına küçük beynimle karar verdim.asıl korkulması gereken kız kardeşimdi.büyüyene kadar her türlü dalevere ile beni yendi.hep benden daha popüler ve daha sevilen bir kişi oldu.ben de pısırık ve itilip kakılan biri oldum.Neyseki sonunda büyüdük...