hiç bilmediğiniz bir ülkeye gidersiniz ve etrafınızdaki insanların konuşmalarını mal mal dinlersiniz. bi sikim anlamadınız bu konuşmalardan biliyorum. insanlar oldukça rahat ve sakince konuşurlar akıcı akıcı, yine anlamazsınız. ama o anlaşamadığınız insanların hepsiyle birlikte yaşadığınız bir dünya var. ve bu dünyanın üstüne oturduğu şu matematik. az önce bahsettiğim yabancılık hissini okulun sayısallara ayrılan bölümünde yaşatır bu bela. eğer bir şekilde bu bölüme yolunuz düşerse, etrafınıza bakınırsınız, fii tarihinden kalma mağaralardaki şekiller gibi işaretler görürsünüz. bir arkadaşımın anlattığına göre o kadar eskiye götürmüş ki o şekiller onu, arkasında bir an bir dinazor belirivermiş. anlatmak istediğim lisanın fotoğraflanmış görüntüleri için: