akp nin halka yakın olması başlığındaki gibi, geniş kitlelerin türkiye'deki oy verebilirliğinden nemalanmış yargıdır. lakin, bu evrensel manadaki sol değerlerin özümsenmesi vs. değil, oy kaygısı için halka yakın gözükmektir. akp nin seçmen profilinde liberalinden merkez sağcısına dincisinden demokratına geniş bir yelpaze vardır. bu doğrudur, fakat işsizlik buhranı/ sınıf eşitsizliği gibi birçok konu çözümlenememiştir. iyi yaşam standartlarına sahip insanlar daha da iyi yaşamakta fakat alt tabaka daha da ezilmektedir. tekel işçilerine dahi yapılan muamele ve hak arayışına karşı çıkışı düşündüğümüzde akp nin derdinin işçi,emekçi olmadığını görürürüz. elbet, yapılan olumlu işler de vardır ancak şu bir olma olgusu da tartışmaya açık görülüyor. benim dediğim doğrudur katıcılığı değişik tarz bir diktatörlük yarattı kuşkusuz. halbuki demokrasi sadece tekelci bircilerin sistemi değil az olanın dahi sesini duyurabilmesinde yatar!
konu, solu chpyle özdeşleştirmek! chp sol falan değil bir kere bunu akla sokmalı. sendikalardan, üniversitelerden, işçiden, emekten, sivil toplum kuruluşlarından ışın hızıyla uzak sol olabilir mi?
akp nin başarısında chp ve mhp başta olmak üzere kafi muhalefetin olmaması etken. düzgün muhalefetin olmadığı yerde politikasız politikacılara gün doğuyor. akp bunun örneğidir bu ülkede.