okuldan uzaklaştırma aldığım kararı ile okula gelip beni alan oradan da ofisine götüren annemin gözümün önünde bana bu şekilde davranmaya devam edersem nerede olacağımı daha da iyi göstermek ve daha önceden de planladığı bir eylemi gözümün önünde yaparak bana da bir "hasktr!" çektiren sekreterini kovma eyleminde kullandığı sözcüklerin kulağımda her an çınlaması tepkisini canlandıran isim:
yeliz: iyi günler .....* hanım, nasılsınız?
annem: yeliz anahtarlarını çzleme bırak ve çık.
chemsuk: hö? ****
yeliz: nasıl yani ..... hanım, neden şimdi...
annem: beni duydun yeliz. artık senin yerine chemsuk çalışıcak.
chemsuk: ama...**
yeliz: *peki ..... hanım.
ve sonra annemin nefret dolu gözleri bana çevirmiş hali sahneye gelir, chemsuk mu? chemsuk mu var orda o sırada, yerlere gömülmüş, bir toz tanesinden bile küçük kalmış, bir insanı kovdurma eylemi sebebi olduğunu düşünmeye mi üzülse, yoksa o kovulan pozisyon da artık okula gitmeyerek dolduracak olmaya mı üzülse.
nihayet, ben iki gün sonra okula döndüm, yeni işimden de kovuldum*. kariyerimin başlangıcı, en hızlı ve ne kısa işi olmuştur heralde*.
sonradan edinilen bilgilere göre annemin olmadığı saatlerde aşağıda sürekli olarak erkek arkadaşıyla takılan yeliz in bu tepkiyi hakedip, alttan alındığı o gün ise kendinin altın vuruşunu yaparak hasta olduğunu söyleyip sahilde erkek arkadaşıyla görülmesi, kendisini o gün yine o saatte yine aynı davranışa maruz bırakacakmış.*
yeliz ismi, bana hep o sekreter kızı anımsatır, belki de ilk defa bu kadar az süreli tanıdğım bir insan için köpekler gibi mahçup olmuş, durumuna üzülmüştüm.