turkiye de parti ici demokrasi olmamasi

entry4 galeri
    4.
  1. türkiye'de demokrasi ve insan haklarının olmadığını gösteren en önemli bulgu.

    parti içi demokrasi olmaması mecburi bir durum olarak karşımıza çıkıyor. çoğunun iddia ettiği gibi padişahlık düzeni veya liderlerin tek adam olma isteği ile hiçbir ilgisi yoktur. buna zemin yaratan bir demokrasi anlayışımız ve demokratik sistemimiz var.

    sol partiler en çok parti içi demokrasi olması gereken partilerdir. çünkü sol, bireysel düşüncenin öne çıktığı faşizan tavırlardan uzak ve her bireyin düşüncelerini açıkça ortaya koyabildiği sosyalist bir yapıda olur. maalesef ülkemizde sol parti olmadığı için sürü psikolojisi ile hareket eden ve kendi fikirleri olmayan üyelere sahip faşizan partiler var. faşizan anlayış sayesinde bireyler muhalefet ettikleri grupların haklı olabilecek uygulamalarını bile sırf onlara muhalefet edebilmek için el birliği ile kötülemektedirler. mesela yıllardır şu anayasanın demokratik olmadığını, insanları ve siyasi partileri dar kalıplar içinde kalmaya zorladığını söylüyoruz. yıllardır terörle uğraştığımızı, yıllardır insanların hakim önüne çıkmadan aylarca hapislerde yattığını söylüyoruz. yıllardır yargı reformu gereklidir, toplumla yargı uyum içinde olmalıdır diyoruz. daha birçok şeyi söylüyoruz. fakat sadece herkesin mutabakat içinde olduğu anayasa değişmesi gereği bile muhalefet tarafından bu iktidarla olmaz diyerek karşı çıkılıyor. yani toplumun % 50 sini temsil eden bir parti anayasa yapılmasına liderlik edemez demeye getiriliyor. demokratik yollarla seçilen bir partiyi demokratik bir anayasa yapmak konusunda dışarda bırakmak da neyin nesi? oysa iktidar değil ufacık toplulukların bile anayasa yapımına katkı sağlaması gerekirken en büyük çoğunluğun temsilcileri dışarda bırakılmak isteniyor.

    şimdi hangi partinin neden parti içi demokrasi uygulamadığını veya uygulayamadığını açıkça ifade edelim.
    faşizan partiler ideolojilerinin dışına çıkanları kabullenemez ve sürü psikolojisinden ayrılanları kurt kapar hesabı sürü olmaya zorlar. bunlara örnek chp ve mhp'dir. tek adam çıkar, lider olur ve parti ideolojisinden ufak sapmalara dahi tahammülsüzlük göstererek partiden uzaklaştırır.

    meclisteki diğer iki parti olan bdp ve akp ise yine aynı şekilde parti içi demokrasi olmayan partilerdir. liderleri tüm seçimleri yapar. bunun faşist partilerden farklı bir sebebi var. belirli bir ideolojiye sahip faşizan bir anayasamız var ve bu anayasanın sınırlarına çıkan partiler hukuk yoluyla kapatılıyor. oysa demokrasilerde görüşler oy alır ve anayasaya aykırı düşünceler bile temsil edilir. yeterince çoğunluk sağlarlarsa anayasayı değiştirebilirler. yani partilerin anayasada sunulan fikirlere uyma zorunluluğu yoktur. halk farklı görüşlere oy verir ve çoğunluksa bu görüşler anayasanın değişmesine vasıta olur. aslında anayasalar belirli ideolojileri taşımamalıdır ve her düşüncenin rahatça faaliyet gösterebileceği sistemlere aracılık etmelidir. maalesef ülkemin anayasası tek tip bir ideolojiye izin veriyor ve insanların siyasi görüşlerine müdahale ediyor. bunun sonucu olarak anayasada belirtilen ideolojinin dışına çıkan partiler kapatılıyor. sonuç olarak parti içi demokrasi işleten ve anayasada belirtilen resmi ideolojinin dışına çıkan bir partinin kapatılması fazla bir zaman almaz. çünkü parti içi demokrasi var ve insanlar rahatça yanlış bile olsa fikirlerini ifade ettiği zaman o kişinin söylemleri anayasaya aykırı bulunup söyleyene değil ama partisine kapatma sebebi olarak sunuluyor.

    oysa siyasi partiler birbirine yakın görüşlerin ifade edildiği örgütlenmelerdir. parti üyelerinden bazılarının söyledikleri odak diye nitelendirilip partileri kapatırsanız birbirine yakın görüşler arasında ufak farklılıklara bile müsaade etmemiş olursunuz. partiler kapatılmamak için tek adam tarafından temsil edilir ve partisinin kapatılmaması için kimsenin fikirlerini söylemesine parti lideri istese bile izin veremez. diyelim ki parti içi demokrasi olan resmi ideolojiye muhalif bir parti var. bir adam bu partiye zarar vermek için şeriat rejimi getireceğiz diye antidemokratik bir rejimi savunursa bu parti kapatılmaz mı?

    anlayacağınız farklı düşünüyorlar diye parti kapatmaları öngören ve ideolojisi olmaması gerektiği halde belirli sınırlarda bir ideolojiyi koruyan bir anayasa olduğu sürece ya anayasadaki faşist ideolojinin savunucusu faşist partiler olur ve faşizanlığın temel prensibi olan sürü olmaktan doğan alfa lider şeklinde yönetilir, ya parti içi demokrasi uyguladığı takdirde o partilerin yaşama şansı kalmayacağı için mecburen parti içi demokrasi işletemeyen partiler olur ve hep konuşmalarını tartarak yapmak zorunda kalır.

    gelişmiş dünya; anayasasında ideolojilere izin vermemiş. kurumların yapısının demokratik olması ve insan hakları ve özgürlüklerinden başka bir şeye anayasasında yer vermemiş, parti kapatmaları sadece şiddete bulaşmakla sınırlandırmış.

    parti içi demokrasi olması için ne kadar kanun çıkarırsan çıkar. bu kanunlarla kurulan-uygulayan partiler anayasa mahkemesi tarafından rahatça kapatılabiliyorsa orda demokrasiden bahsedilmez. uygulamayanların bile en küçük anayasamızın ideolojisi dışına çıkmaları kapatma sebebi sayılırken daha geniş fikir özgürlüğünü parti içinde sağlasan ne olur, sağlamasan ne olur.

    anlaşılan o ki parti içi demokrasi olsun diyenler faşizan olmayan partileri kapatmak için daha kolay yöntemler arıyor. şu an için parti içi demokrasi uygulamak mümkün değil. önce anayasayı ideolojilerden sıyır, sırf fikirleri anayasaya uymuyor diye yapılan parti kapatmaların önüne geç. ondan sonra parti içi demokrasi kendiliğinden gelir. bu anayasa olduğu sürece, faşizanlara fırsat tanıdığı sürece faşizanlık da artar, faşizan olmayanlar da kapatılır.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük