eskiler bilir! hacettepe denilen bölge ankara'nın çakal yatağıydı, bir zamanlar. seyran dolmuşları güzergahından hergele meydanına inilir oradan da ulus'un salaş pavyonlarına ya da kerhane sokağına geçilirdi. gece vakti bırakınız kadını, erkek olarak dahi o bölgeden geçmek ciddi cesaret işiydi.
şimdi bu bölge, yalnızca hacettepe üniversitesi tıp fakültesi ve en modern cihazlarla donatılmış hastanelerinden oluşan güzide bir kurumun yerleşkesi olmakla kalmayıp ibni sina ve ankara hastanesini de içine alan bir sağlık kompleksi haline, o'nun tarafından kurulan ve başkanlığını bizzat yürüttüğü hacettepe vakfı sayesinde gelmiştir.
tepe gurubu, aynı vakfın ticari bir kuruluşu olarak faaliyet göstermektedir ve türkiye yapı sektörü'nün lider kuruluşları arasındadır. aldığı yurt içi ve yurt dışı ihaleler sayesinde ülkeye döviz girdisi sağlarken binlerce işçi ve teknik eleman için de istihdam olanakları sunmaktadır.
bazı entry sahiplerinin bahsettiği gibi hayatı boyunca kimsenin kıçını yalamamış ve buna yaşamının hiç bir döneminde gerek de olmamıştır. zira, kendisi arap kökenli ve atadan variyetli bir insan olup filmlerde rastlanılan biçimde değil gerçekte, çeşitli petrol kuyu ve işletmelerinin de ortağı konumundadır.
bilimsel açıdan özerk üniversite kavramı, elbette ki kulağa hoş geliyor. ancak, unutulmamalı ki özerklik, bilimsel boyutta değil de kurum yönetimi bazında algılanmaya başladığında bunun sonu, eskiden olduğu gibi profesörler diktatörlüğüne gidi-verir. Nitekim, 1980 öncesi üniversitelerde, öylesine ali kıran baş kesen 'mütevelli heyetleri' vardı ki, bu heyetle siyasi ya da bilimsel görüş ayrılığı taşıyan bir kişi veya grubun o üniversitede akademik kariyer yapabilmesi tam anlamıyla hayaldi. üniversitelerin, bilirkişi ya da proje gelirlerinin kontrolu, harcanması ya da değerlendirilmesi onların gözetim ve denetimleri altında olur, bu harcamaları devlet denetim kurumlarının dahi denetleme yetkisi bulunmazdı.
-rotasyonla öğretim üyelerinin üniversiteler arası döngüsü,
- hangi üniversiteden mezun olursa olsun, başarılı öğrencilere diledikleri üniversitede ihtisas yapma şansının yaratılması,
- üniversitelerde döner sermaye kurgusunun oluşumu, gelişimi ve denetimi,
- akademik derece ve rütbelendirmelerin profesörler hegemonyasından kurtarılması,
yök sayesinde gerçekleştirilmiş doğru icraatlardan yalnızca bir kaçıdır.
sonuç olarak,
her insanın hataları olduğu gibi o'nun da yaşamında bazı hataları, kırdığı-üzdüğü insanlar olabilir. ancak, iyilikler ve kötülükler teraziye konduğunda hangi tarafın ağır bastığıdır, önemli olan...