tabii ki istisnaları vardır ancak edindiğim tecrübelere dayanarak, sağlıklı bir ilşki için, tarafların ayrı ayrı özel hayatları olması gerektiğine inanıyorum. ben 23 yaşındayım ve otuzuma kadar da evliliği düşünmüyorum. dürüst olmam gerekirse eşimin tüm arkadaşlarını tanıyor olmak isterim tabii ki. ama daha bu yaşlarda sevgililerin birbirlerinin hayatlarına bu kadar müdahil olması doğru gelmiyor bana. yani bu sana şunu demiş bunu sil, bununla bir daha konuşma vs. gibi kısıtlayıcı cümleler hem gereksiz yere sorunlara, hem de ilşki bittiğinde büyük pişmanlıklara neden olabiliyor. ben de yaptım bunları ve yaptığım hatalardan ders aldığımı sanıyorum ki her ilişkimde daha olgun davrandığımı fark ettim.
hayat sürprizlerle dolu bir süreç, tabii ki sevdiğin insanı gelecek planlarına dahil etmek çok hoş bir şey ama pek de abartmamak gerek planları. oluruna bırakmak gerek, hekesin bildiğini yaşaması gerek. elbette ki ilişkilerde taraflar birbirlerine saygı duymalı; birbirlerinin fikirlerimne, duygularına önem vermeli ama tüm hayatını da bu fikir ve duygulara göre şekillendirmemeli sanki.
bunları zamanında çok da sağlam şekilde aldatılmış biri olarak söylüyorum üstelik. onla konuşma da dedim, buraya gitme de dedim, msn şifresini de biliyordum ama sonuç hüsran oldu? ve şunu düşünün lütfen; diyelim ki sevgilinizi kısıtlayarak sizi aldatmasını engellediniz, gerçekten istediğiniz sadakat türü bu mu? önemli olan seçenekleri kısıtlanarak sizi seçmesi değil, tüm seçenekleri arasından sizi seçebilmesi. ama yanlış da anlaşılamsın tabii ki sevgilisi olan bir kız ya da erkek; sevgilisi yokmuş gibi arayışta olmamalı, daha iyisi var mı acaba diye bakınmamalı, elindekinin değerini bilmeli ama buna kendi karar vermeli. msn şifresi alınarak, telefonu karıştırılarak, gittiği yerler yasaklanarak yapılmamalı bu. kız ya da erkek benim bir sevgilim var, onu seviyorum ve üzmek istemiyorum deyip bir şeyi yapmıyorsa sadakat budur işte.
ayrıca sağlıklı bir ilşki bir günde zaten başlamaz. bir süreçtir bu. karşındakini yavaş yavaş tanırsın ve onunla bir gelecek kurup kuramayacağın yavaş yavaş şekillenir. insan kendini bile dğeiştiremezken karşısındakinden değişmesini istememeli. ya onu olduğu gibi msndeki arkadaşıyla, facedeki arkadaşlarıyla, görüştüğü kişilerle kabul edersiniz ya da edemezsiniz ve o ilşkiden vazgeçersiniz. tabii kabul etmek demek fikrini söylememek demek değildir. sen karşındakine şu çocuk yad a kız beni bu yüzden rahatsız ediyor dersin ama karar onundur. onunla görüşmeyi keser ya da kesmez, sen de onun kararına göre bir karar verirsin. ya durumu kabul edersin ya da edemezsin ve iki tarafta birbirinin kararına saygı duymalıdır; ancak bu kararlar alınırken kesinlikle karşı tarafı cezalandırmak gibi bir düşünceye sahip olunmamalı.
gerçi işin içine duygular girince bunları yazdığım kadar soğuk kanlı olamıyorum ben de. ama lisedeki halimle şimdiyi kıyaslıyorum da baya fark var arada. ve maalesef o aldatılam olayı olmasaydı belki de bu yazıyı yazarken odluğum kadar soğuk kanlı olurdum bu durumlar yaşandığında da. siz yine de güvenin sevgilinize. almayın msn şifresini filan, rahat bırakın birbirinizi. o dünyadaki son insan değil bunu asla unutmayın.